Sayı Bilgileri Issue Informationss. i - vi | DOI: 10.29329/mjer.2021.340 Özet Anahtar Kelimeler: |
Orjinal Araştırma Makaleleri R Programming Language and a Sample ApplicationTaha Eser ss. 1 - 17 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.1 Özet The aim of this study is to introduce R programming language, which became popular especially in recent years and to show how to interpret Results obtained through a sample application. For this purpose, the interface of R Studio program, its superior aspects, how to import the data to the program, a sample analysis and how to get support for the program were discussed. After explaining how R programming language emerged and its historical development, RStudio interface will be mentioned. The study shows how to perform the analysis with the help of functions after the installation of RStudio. Within the scope of sample analysis, the same achievement test for the statistics course was administered on 30 students who were randomly assigned to experimental and control groups before and after the experimental procedure. After taking the pre-test scores of the students under control, the presence of a statistically significant difference between the post-test scores of the experimental and control groups, to which two different methods were applied, was tested by covariance analysis. Within the scope of the research, it has been concluded that the use of the R program, which is free, open source and therefore can be developed, has a strong online user community and where fast software updates can be performed, should be expanded. Anahtar Kelimeler: R Programming Language, Rstudio, Covariance Analysis |
Derleme Makaleleri Kimlikli Bebekler Yaklaşımı’nın Okul Öncesi Dönem Çocuklarının (4-6 Yaş) Duygusal Okuryazarlık Eğitimlerinde Kullanılması: Bir Eylem AraştırmasıHalenur Kuru Şevik & Ebru Aktan Acar ss. 18 - 53 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.2 Özet Kimlikli Bebekler Yaklaşımı, erken çocukluk döneminde, farklılıklara saygı eğitimi kapsamında yer alarak, önyargılar ve bununla birlikte ayrımcılıkla mücadele etmek için kullanılan son derece güçlü ve etkili bir araçtır. Kimlikli Bebekler Yaklaşımı çocukların özellikle duygularını ifade edebilmeleri, karşısındaki insanların duygularını anlamalarını, farklı kimlik, cinsiyet, ten rengi, ırk, ve engele sahip insanlara saygı göstermelerini; ayrıca eşitlik ve adalet gibi konularda duyarlı olmalarını sağlayan bir yaklaşımdır. Kimlikli Bebekler, içerisinde sosyal beceri, duygusal farkındalık, empati, öz farkındalık, kendini güdüleme ve düzenleme gibi boyutları bulunduran duygusal okuryazarlığı da desteklemektedir. Bu araştırmanın amacı, çocukların duygusal okuryazarlık becerilerine katkı sağlayabilmek için Kimlikli Bebekler oturumları yoluyla okul öncesi dönemdeki çocukların duygusal okuryazarlık becerilerini desteklemektir. Araştırmanın çalışma grubunu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ÇABA Çok Amaçlı Erken Çocukluk Eğitimi Merkezi’nde (ÇABAÇAM) 2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenim gören, özellikle sosyoekonomik olarak şartları elverişsiz ailelerden gelen 48 ile 72 ay arasındaki çocuklar oluşturmuştur. Çalışma grubunda ilk dönem 7 erkek çocuk, 5 kız çocuk olmak üzere 12 katılımcı bulunmaktadır. İkinci dönem ise iki çocuk taşındığı için 5 erkek çocuk ve 5 kız çocuk olmak üzere 10 çocuk ile araştırmaya devam edilmiştir. Araştırmaya katılan çocukların anneleri, okulun 2 eğitmeni ve araştırmacının kendisi de araştırmanın katılımcıları arasındadır. Araştırmanın örneklemi, olguların ve olayların keşfedilmesinde ve açıklanmasında yararlı olmasından dolayı amaçlı örneklem metoduyla belirlenmiş olup, araştırmada nitel araştırma desenlerinden birisi olan eylem araştırması kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak, katılımcı gözlem, video kayıtları, ses kayıtları, araştırmacı günlüğü, çocukların resim ve sanat etkinlikleri gibi dokümanları, ebeveyn ve eğitmen görüşlerinin alınması için odak grup görüşmesi ve sohbet tarzı görüşmeler kullanılmıştır. Ayrıca katılımcıların demografik bilgileri için araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Uygulama sürecinde elde edilen dokümanlar, gözlem kayıtları ve video kayıtları betimsel analize tabii tutularak yorumlanmıştır. Araştırmada ulaşılan sonuçlara göre Kimlikli Bebekler Yaklaşımı ile gerçekleştirilen Kimlikli Bebekler Oturumları çocukların Steiner’ın (2003) tanımladığı duygusal okuryazarlık alt boyut becerilerinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Araştırma bulguları Kimlikli Bebekler Oturumları sayesinde, duygusal okuryazarlık alt boyut becerilerinden, çocukların kendi duygularını bilmelerinde, duygularını tanımalarında ve ifade etmelerinde, içten empati kurmalarında, duygularını yönetmelerinde, duygusal hasarı gidermelerinde ve duygusal etkileşim geliştirmelerinde değişim ve gelişim olduğunu, Kimlikli Bebekler Yaklaşımı’nın bu becerilere katkı sağladığını göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Erken Çocukluk Eğitimi, Kimlikli Bebekler Yaklaşımı, Duygusal Okuryazarlık, ÇABAÇAM |
Orjinal Araştırma Makaleleri Eğitim Bilimleri Alanı Doktora Tezlerinde Araştırma Eğilimleri: Tematik ve Yöntemsel Bir İncelemeMehmet Başaran, Eda Bilir, Ömer Arslan, Mehmet Çetin, Pelin Avcı, Bahar Bilici, Okan Doruk, Buğra Arslan & Şahin Gökçearslan ss. 54 - 73 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.3 Özet Eğitim bilimleri alanında doktora tezleri, durum veya problemleri sistematik bir yaklaşımla ele almakta ve eğitim bilimleri alanının akademik saygınlığı üzerindeki etkisi ve eğitime yön vermesi açısından değer taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, 2016-2018 yılları arasında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Ulusal Tez Merkezi’nde eğitim bilimleri alanında yapılmış, tam metnine ulaşılabilen, Türkçe veya İngilizce dilinde yazılmış toplam 1043 doktora tezini tematik ve yöntemsel açıdan inceleyerek, var olan güncel durumu ortaya koymaktır. Araştırma tarama modelinde olup, doküman analizi tekniği kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Tezler, yayın sınıflama formu aracılığı ile incelenmiştir. Araştırmanın güvenilirliği için Miles ve Huberman’ın önerdiği formül kullanılmış ve güvenirlik %91,42 olarak hesaplanmıştır. Araştırma bulguları tezlerin tamamlandığı üniversiteler, yıl, yöntemler, nicel yöntem türleri, nitel yöntem türleri, örneklem, veri toplama araçları, veri toplama araçlarının özgünlüğü, veri analiz teknikleri ve kullanılan anahtar kelimeleri kapsamaktadır. Elde edilen bulgular alanyazın kapsamında tartışılmış ve çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın eğitim bilimleri alanındaki doktora çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Eğitim Bilimleri, Doktora Tezleri, Tematik İnceleme, Yöntemsel İnceleme, İçerik Analizi |
Beden Eğitimi Öğretmen Adaylarının Akademik Ertelemeleri ile Akademik Kontrol Odakları Arasındaki İlişki
Saadet Rana Varol, Asuman Seda Saracaloğlu & Zehra Certel ss. 74 - 94 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.4 Özet Araştırmanın amacı; beden eğitimi öğretmen adaylarının akademik erteleme ile akademik kontrol odaklarının cinsiyet, akademik başarı algısı ve spor yapma durumu değişkenlerine göre incelemek ve akademik erteleme ile akademik kontrol odağı arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırma grubunu, Ege (n=138) ve Adnan Menderes (n=120) Üniversitelerinin Beden Eğitim Öğretmenliği bölümlerinin farklı sınıf düzeylerinde öğrenim gören toplam 258 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak akademik erteleme ve akademik kontrol odağı ölçeği kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmen adaylarının cinsiyetlerine göre akademik dışsal kontrol odaklarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunurken, akademik erteleme ve akademik içsel kontrol odağında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Öğrencilerin akademik başarı algısına göre akademik erteleme ve dışsal kontrol odaklarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunurken, içsel - dışsal kontrol odakları arasında anlamlı bir değişim yoktur. Spor yapma akademik ertelemeyi ve akademik kontrol odağını etkilememektedir. Öğretmen adaylarının akademik erteleme ve akademik dışsal kontrol odakları arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Akademik Erteleme, Dışsal Kontrol, İçsel Kontrol, Beden Eğitimi Öğretmeni Adayı |
Üstün Zekâlı ve Normal Zekâlı Öğrencilerin Uzamsal Düşünme Becerilerinin Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi
İbrahim Bayazıt & Dinçkan Harput ss. 95 - 129 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.5 Özet Bu çalışmada üstün zekâlı ve normal zekâlı ortaokul öğrencilerinin uzamsal düşünme yetenekleri karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Örnek olay yönteminin kullanıldığı araştırma 191 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Uzamsal zekâ testi ve yarı-yapılandırılmış mülakatlardan elde edilen veriler içerik ve söylem analizi metotları kullanılarak çözümlenmiştir. Bulgular uzamsal düşüncenin bileşenlerini oluşturan uzamsal görselleştirme, uzamsal ilişki ve uzamsal yönelim alanlarının her üçünde de üstün zekâlı öğrencilerin akranlarına kıyasla daha başarılı olduklarını göstermektedir. Gruplar arasındaki temel farkın düşüncenin niteliğiyle alakalı olduğu görülmektedir. Normal zekâlıların, geometrik şekillerin/cisimlerin kenarları ve köşeleri türünden kritik noktalarını referans alarak bunlar aracılığıyla prosedürel yaklaşımlar içeren çözümler yaptıkları görülmüştür. Üstün zekâlıların ise bütüncül yaklaşımlar sergiledikleri, verilen şekli/cismi zihinlerinde bir bütün olarak canlandırarak bu bütünü istenilen süreçler içerisinde tek bir matematiksel nesne gibi kullanabildikleri görülmüştür. Sonuçlar, uzamsal düşünce gerektiren soruların çözümünde işe koşulan stratejiler arasında niteliksel açıdan bir hiyerarşinin var olduğuna işaret etmektedir. Referans noktaları yardımıyla yürütülen bilişsel stratejilere kıyasla verilen şeklin/cismin zihinde inşasını ve yeni süreçler içerisinde tek bir nesne gibi kullanımını içeren bütüncül yaklaşımların nitelik itibariyle çok daha üst düzey stratejiler olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Üstün Zekâlı ve Normal Zekâlı Öğrenciler, Uzamsal Düşünme, Uzamsal Görselleştirme, Uzamsal İlişki, Uzamsal Yönelim |
Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Mutluluk Düzeyleri İle Genel Öz-Yeterlilikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Örneği
Hüseyin Ulus ss. 130 - 145 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.6 Özet Bu araştırmanın temel amacı Resim İş Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin mutluluk düzeyleri ile genel öz yeterlilikleri arasındaki ilişkiyi çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Bu amaçtan hareketle çalışmada betimsel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2019-2020 eğitim-öğretim döneminde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğrenimine devam eden lisans öğrencileri oluşturmuştur. Öğrencilerin mutluluk düzeyleri ve genel öz yeterliliklerini inceleyebilmek için veri toplama aracı olarak Doğan ve Akıncı tarafından Türkçe’ye uyarlanan Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu ile Yıldırım ve İlhan (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Genel Öz Yeterlilik Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistiklerle birlikte One Way Anova, Bağımsız Gruplar t Testi, Pearson Korelasyon Analizi ve Regresyon Analizi’ne başvurulmuştur. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin mutluluk düzeyleri ile genel öz yeterlilikleri arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiş (r=0.40;p<0.01) ve öz yeterliliğin mutluluğun anlamlı bir yordayıcısı olduğu (F=14.35;p<0.05) sonucuna ulaşılmıştır. Ancak mutluluk ve öz yeterliliğin cinsiyete, sınıfa ve yaşa göre anlamlı bir farklılaşmaya sebep olmadığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Mutluluk, Öz-Yeterlilik, Resim İş Eğitimi, Güzel Sanatlar Eğitimi |
İşbirlikli- Argümantasyon Uygulamalarının Çevre Bilimi Dersi Başarısı ve Sorgulama Becerileri Üzerine Etkisi
Seda Okumuş ss. 146 - 167 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.7 Özet Bu araştırmada işbirlikli- argümantasyon uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının çevre bilimi dersinde akademik başarılarına ve sorgulama becerilerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, yarı deneysel desen benimsenmiştir. Araştırma ön test- son test karşılaştırmalı grup deseninde yürütülmüş ve işbirlikli öğrenmenin jigsaw grubu (JG) ve jigsaw-argümantasyon grubu (JAG) olmak üzere iki deney grubu ile çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemini Atatürk Üniversitesi fen bilgisi öğretmenliği 3.sınıfında öğrenim gören 64 fen bilgisi öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen Çevre Başarı Testi (ÇBT) ve Aldan Karademir ve Saracaloğlu (2013) tarafından geliştirilen Sorgulama Becerileri Ölçeği (SBÖ) yardımı ile toplanmıştır. ÇBT’nin güvenirliği KR-20=.70 ve SBÖ’nün güvenirliği α=.87 olarak hesaplanmıştır. Verilerin analizinde Mann Whitney U testi ve bağımsız örneklem t testi kullanılmış, etki büyüklüğü hesaplanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre işbirlikli argümantasyon uygulamalarının fen bilgisi öğretmen adaylarının çevre başarılarını arttırmadığı, işbirlikli grubun (JG) istatistiksel olarak daha başarılı olduğu görülmüştür (p< .05). Ayrıca sorgulama becerilerinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık belirlenmemiştir (p> .05). Buradan sorgulama becerilerini arttırmada argümantasyon modelinin beklenen etkiyi yaratamadığı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Çevre, İşbirlikli Öğrenme, Jigsaw, Argümantasyon, Akademik Başarı, Sorgulama Becerileri |
Ergenlerde Sosyal ve Duygusal Öğrenmenin İnternet Kötüye Kullanımına Etkisi
Sinan Okur & Tarık Totan ss. 168 - 190 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.8 Özet Her geçen gün daha fazla gelişen ve milenyum çağında insanların yaşamlarında önemli bir yere sahip olan internet, sağladığı kolaylıklardan dolayı vazgeçilmez bir iletişim aracı haline gelmiştir. Fakat internetin aşırı, bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı sonucunda başta ergenler olmak üzere birçok insanın interneti kötüye kullandığı görülmüştür. İnternet kötüye kullanımında olduğu gibi sosyal ve duygusal öğrenmenin de özellikle ergenler için önemli olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda sosyal duygusal öğrenmenin internetin kötüye kullanımına etkisinin nasıl olacağı merak edilmektedir. Bu çalışmada amaç, ergenlerin sosyal ve duygusal öğrenme düzeylerinin internet kötüye kullanımına etkisini incelemektir. Araştırmada veri toplama araçları olarak Sosyal ve Duygusal Öğrenme Ölçeği, Young İnternet Bağımlılığı Testi Kısa Formu ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Çalışmaya 155 kız öğrenci (%48,4) ve 165 erkek öğrenci (%51,6) olmak üzere toplam 320 ergen katılmıştır. Araştırma yapıldığı dönemde bu öğrencilerin 122’si (%38,1) birinci, 113’ü (%35,3) ikinci, 85’i ise (%26,6) üçüncü sınıfa devam eden lise öğrencisidir. Araştırma sonucunda ergenlerin sosyal ve duygusal öğrenme düzeyleri ile internet kötüye kullanım puanları arasında negatif yönde orta düzeyde anlamlı ilişki olduğu, bunun dışında da sosyal ve duygusal öğrenmenin internet kötüye kullanımını istatistiksel olarak yordadığı bulunmuştur. Ayrıca sosyal ve duygusal öğrenme değişkeninin alt boyutları olan öz-yönetim, ilişki kurma becerisi ve sorumlu bir şekilde karar verme becerisinin internet kötüye kullanımını negatif yönde manidar düzeyde yordadığı da tespit edilmiştir. Bunun dışında yapılan analiz sonuçları, modelde cinsiyetin yordayıcı bir etkisi olmadığını ortaya koymuştur. Elde edilen bu bulgular alanyazın ışığında tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Sosyal ve Duygusal Öğrenme, İnternet Kötüye Kullanımı, Ergenlik |
Problemi Olan Kişilerle ve Durumlarda Çalışan Evli Bireylerin Mesleki Doyumları ve Çalışma Hayatının Bireysel ve Aile Yaşantılarıyla İlişkisi
Mustafa Türkmen & Ü. Tuğçe Çeliksoy ss. 191 - 212 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.9 Özet İş; sosyal statü belirleme, topluma yarar sağlama, sosyal ilişkiler kurma, üretebilme gibi etkenlerin insan yaşamı içinde aktif olarak var olmasını sağlar. Dolayısıyla insanların sosyal, ekonomik ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanmasını sağlayan faktörlerden biridir. Emniyet, adliye, cezaevi, askeriye, sosyal hizmetler, hastane ve okulların psikolojik danışmanlık ve özel eğitim gibi alanlarında devamlı olarak problemli durumlarla karşı karşıya kalan çalışanların tükenmişlik, iş ve kişisel yaşamlarında doyumsuzluk yaşayabilecekleri düşünülmektedir. Bu çalışmada da bu kurumlarda çalışan bireylerin iş doyumlarının, semptom düzeylerinin, aile yaşam doyumlarının, algıladıkları sosyal desteğin ve anksiyete düzeylerinin belirlenerek farklı değişkenlerle ilişkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma nicel yöntemlerden tarama tekniğiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya farklı kurumlardan 185 erkek ve 113 kadın olmak üzere 298 çalışan katılmıştır. Toplanan veriler korelasyon, t-testi ve ANOVA analiz teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, yaş, gelir, kıdem ve evlilik süresi gibi değişkenlerden sadece gelirin iş doyumuyla ilişkili olduğu görülmüştür. Ayrıca erkek çalışanların kadınlara göre daha yüksek sosyal destek algıladığı tespit edilmiştir. Zor görev olarak tanımlanan görevlerde çalışanların kurumlarının iş doyumu, semptom düzeyi ve algılanan sosyal destek düzeyiyle ilişkili olduğu ortaya konulmuştur. Çalışılan bu kurumların aile yaşam doyumu ve ansiyete düzeyiyle ilişkisi olmadığı görülmüştür. Buna göre iş doyumu bakımından sosyal hizmetlerde çalışanlar sağlık ve cezaevi kurumlarında çalışanlardan daha fazla iş doyumu sağlamaktadır. Yine iş doyumu bakımından askeriyede çalışanlar sağlık, adalet ve cezaevi kurumlarında çalışanlardan daha fazla iş doyumu bildirmişlerdir. Milli eğitimde çalışanlar da sağlık ve cezaevi kurumlarında çalışanlara göre yüksek iş doyumuna sahiptir. Ayrıca emniyet çalışanlarının da cezaevinde çalışanlara göre daha fazla iş doyumuna sahip oldukları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Aile Yaşam Doyumu, İş Doyumu, Anksiyete, Sosyal Destek, Problemli Meslekler |
Taşımalı İlkokul Uygulaması ve Karşılaşılan Sorunlar: Antalya ili Korkuteli Kırsalı Örneği
Mustafa Demir & Mustafa Yunus Eryaman ss. 213 - 247 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.10 Özet Bu araştırma; Antalya ili Korkuteli kırsalında taşımalı sistemle yapılan ilkokul uygulamasında yaşanan sorunlara yönelik veli, öğrenci ve öğretmenlerin görüşlerini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Amaç doğrultusunda araştırma iç içe geçmiş tekli durum çalışması modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu, gözlem ve doküman analizi ile toplanmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formları 2019-2020 eğitim öğretim yılında Korkuteli kırsalında taşıma merkezi olarak eğitim veren Barbaros İlkokulu’nda görev yapan on öğretmene, dördüncüsınıfa giden on iki öğrenciye ve on iki öğrenci velisine uygulanmıştır. Elde edilen veriler tematik içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma sonucunda Korkuteli kırsalında taşımalı olarak yapılan eğitimde yaşanan sorunlar; okul dışında yaşanan sorunlar ve okul içinde yaşanan sorunlar olmak üzere iki tema altında ele alınmıştır. Ayrıca yaşanan sorunların çözümüne yönelik görüşlerde araştırmada üçüncü tema olarak ortaya çıkmıştır. Okul dışında yaşanan sorunlar önem sırasına göre; servis araçları ve servis şoförleri, iletişim, öğrencilerde görülen fiziksel rahatsızlıklar, iklim koşulları ve mesafe ile ilgili sorunlardır. Okul içerisinde yaşanan sorunlar ise okul kaynaklı sorunlar, sınıf içerisinde ve sınıf dışında yaşanan sorunlar olarak üç alt temaya ayrılmıştır. Okulkaynaklısorunlar sırasıyla; fiziksel olanakların yetersizliği, yemekler, hijyen ve temizlikle ilgili yaşanan sorunlardır. Taşımalı eğitimde sınıf içerisinde yaşanan sorunlar; öğrenci başarısında azalma, öğrencilerde görülen dikkat eksikliği,motivasyon düşmesi ile devamsızlık ve geç kalma şeklinde gösterilmektedir. Taşımalı eğitimde sınıf dışında yaşanan sorunların başında ise ilkokul öğrencilerinin ders bitim saatlerinden ortaokul öğrencilerinin ders bitim saatlerine kadar bekledikleri 1 saat 20 dakika zaman gelmektedir. Taşımalı öğrencilerin ders dışı etkinliklere katılamaması ve öğretmenlere taşımalı eğitimin getirdiği iş yükü ve sorumluluk araştırmada sınıf dışında yaşanan sorunlar olarak ortaya çıkmıştır. Yaşanan sorunların çözümüne yönelik olarak katılımcılar; köydeki okulun açılması, daha yakın mesafedeki okullara gidilmesi veya yakın mesafedeki okulların birleştirilmesi ile mevcut okulun imkanlarının geliştirilmesini önermişlerdir. Anahtar Kelimeler: Taşımalı Eğitim, Taşımalı Öğrenci, Taşıma Merkezi, Eğitim Sorunları |
World of Basic Education Learner: Ground for Moral Autonomy Cultivation in Contemporary Nigeria
Paul Jackson Ireyefoju & Charity Dafiaghor ss. 248 - 258 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.11 Özet An autonomous moral being is also a rational, historical, cultural and social being. The social nature of man makes it possible for man to interact with other fellow human beings. The success of human interaction is based on moral codes which tend to regulate human actions and reactions. In traditional African experience, ethical values include hard work, self-reliance, dignity in labour, contentment, patience, tolerance, respect for and sacredness of human life, respect for elders and being a brother’s keeper. These priceless ethical behaviours guide man’s perception of Being and other beings. Unfortunately, these values seem to have abdicated the throne of grace as witnessed in the increasing wave of crime, corruption, abuse of office, and the attendance loss of life and dignity of human person. It is against this situation these authors attempt to analyse the world of the basic education learner as ground for cultivating moral autonomy in contemporary Nigeria. In doing this, these authors employed the philosophical analysis approach in analysing the Nigerian moral environment, world of basic education learner, Kohlberg’s theory of cognitive moral development, moral autonomy, challenges of developing moral autonomy in the learner, developing moral autonomy through the world of the basic education learner. The importance of this paper is to provide school managers and teachers with better understanding of how the learner ethically conduct themselves and build a conducive environment where the learner can cultivate healthy moral behaviour. Anahtar Kelimeler: Cultivation, Contemporary Nigeria, Moral Autonomy, Moral Development, World of Basic Education Learner |
Çok Kültürlü Sınıf Ortamında Öğrencilerin Resimli Çocuk Kitaplarındaki Göçün Nedenleri, Süreci ve Sonuçlarına Yönelik Tepkileri
Eren Özyıldırım, Mehmet Kurudayıoğlu & Kasım Yıldırım ss. 259 - 289 | DOI: 10.29329/mjer.2021.340.12 Özet Bu araştırmada göçü anlatan resimli çocuk kitaplarının etkileşimli okuma yöntemi ile okunmasıyla çok kültürlü sınıf ortamlarında bulunan öğrencilerin göçün nedenleri, süreci ve sonuçlarına yönelik tepkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması benimsenmiştir. Araştırmada dokuz öğrencinin katılımıyla hafta hafta göç ve göçmenlikle ilgili resimli çocuk kitapları etkileşimli okuma yöntemi ile okunmuş ve tartışılmıştır. Uygulama süreci tamamlandıktan sonra öğrencilerle odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiş ve elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Elde edilen veriler yapılan etkileşimli okuma etkinliklerinde resimli çocuk kitaplarının fiziki olarak incelendiğini, dinlendiğini ve içerikleri ile ilgili konuşmaların yapıldığını göstermiştir. Okunan kitapların yolculuk, göç, kaçış, savaş, farklı kültürler, aile ve çevreden ayrı kalma gibi konuları işlediği ortaya çıkmıştır. Daha önce bu tarz okuma etkinliklerinin yapılmadığı ifade edilmiştir. Öğrencilerin göçlerden etkilenen insanların yaşadıkları zorluklar ve bunlara yönelik yapabilecekleri yardımlar üzerine konuşabildikleri görülmüştür. Okunan resimli çocuk kitaplarının yaşanabilir olayları anlattıkları ortaya konmuştur. Öğrencilerin göç durumları ile ilgili farkındalıklarının arttığı, olaylarla ilgili üzüntü duydukları ve yardım etme isteklerinin arttığı görülmüştür. Elde edilen bulgular ilgili literatür doğrultusunda tartışılmış ve gelecek araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Resimli Çocuk Kitapları, Etkileşimli Okuma, Göç |