Cilt 19 Sayı 53 (Eylül 2025)
Derleme Makaleleri Issue Information

ss. -

Özet

Anahtar kelimeler: Issue Information

Orjinal Araştırma Makaleleri Perg Efsaneleri’nde Temel Arketipler ve Liderlik Sembolleri

Sezgin Çilingir, Yasemin Uzun

ss. 1 - 23

Özet

Olağanüstülük barındıran anlatılar sözlü ve yazılı olarak ayrılmaktadır. Sözlü ürünlerin başlangıcı insanlık tarihiyle yaşıt sayılırken yazılı ürünler ise daha geç dönemde karşımıza çıkmıştır. Roman bağlamında yazılı fantastik eserler dünyada 18. yüzyılda başlamıştır. Türk edebiyatında ise ilk eserler 19. yüzyılda yazılmıştır. Analitik psikoloji, Carl Gustav Jung tarafından sistemleştirilmiş derinlik psikolojilerinden biridir. Temelde bilinç ve bilinçdışının yapısını incelen akımının önem verdiği kavramlar arasında arketipler (ilk modeller) vardır. Arketipler bilinçdışı merkezli yapılardır. Bu yapılar aynı zamanda kolektif etki altındadır. Liderlik ise belli bir topluluğu yöneten, yönlendiren kararlar bütünü olarak tanımlanabilir. Bu çalışmanın amacı fantastik edebiyatta arketipleri ve liderlik sembollerini tespit etmektir. Örneklem olarak Barış Müstecaplıoğlu’nun Türk edebiyatında ilk fantastik roman serisi olan Perg Efsaneleri kullanılmıştır. Perg Efsaneleri Korkak ve Canavar, Merderan’ın Sırrı, Bataklık Ülke ve Tanrıların Alfabesi adlı kitaplardan oluşmaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Verilerin elde edilmesinde Carl Gustav Jung tarafından sistemleştirilen Analitik Psikoloji’nin öne sürdüğü temel arketipler kullanılmıştır. Persona, gölge, anima ve animus arketipleri incelenen kitaplarda aranmıştır. Aynı zamanda bu kitaplarda liderlik sembolleri de incelenmiştir. Bulgular ışığında fantastik romanların insan psikolojisi üzerine etkileri değerlendirilmiştir.

Anahtar kelimeler: Perg Efsaneleri, Arketip, Liderlik sembolleri, Carl Gustav Jung, Fantastik

Orjinal Araştırma Makaleleri Exploring Educators’ Attitudes towards Artificial Intelligence in Maltese Higher Education

Neville Bonaci, Lanette Kristel Dela Cruz, Leann Gauci Abela, Helena May Grech Pace, Lorleen Farrugia

ss. 24 - 42

Özet

Current research about AI in higher education is often quantitative in nature and emphasises student perspectives. This qualitative study aims to explore the attitudes of educators in Malta towards AI in higher education. We utilise one-on-one semi-structured interviews with eight educators across various institutions. Data is analysed using Reflexive Thematic Analysis which follows a six-phase recursive process through thick descriptions. We generated two themes in our analyses: (1) AI is here to stay, so use it responsibly and morally; and (2) AI is a fast-moving train, and institutions should tend to educators' needs lest they be left behind. Participants acknowledge the inevitability of AI in the academic landscape, but their acceptance of it is cautious and conditional. This hesitation stems from their empathy towards students and an understanding that, while AI can help ease academic workloads, it also carries significant risks of misuse. Therefore, educators are calling for a responsible and moral use of AI and a change in the way assessments are done. Participants also perceive AI technologies as fast-developing and express a need for proper training, supportive communities, and recognition of their experiences to be able to “catch up”. We also highlight the emotions and experiences educators associate with AI and how Maltese culture influences these experiences. Lastly, in our final considerations, we suggest ways to increase educators’ confidence in using AI and its better integration in higher education practices.

Anahtar kelimeler: Artificial Intelligence, Higher Education, Educators, Attitudes, Reflexive Thematic Analysis, AIHE, teachers, post-secondary education

Orjinal Araştırma Makaleleri Türkçe ve Korece Ders Kitaplarının Kültürlerarası Duyarlılık Açısından İncelenmesi

Solji Kang & Feryal Cubukcu

ss. 43 - 60

Özet

Bu çalışma, Türkiye’de yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılan Yedi İklim Türkçe ders kitapları ile Güney Kore’de Korece öğretiminde kullanılan Sejong Korece ders kitaplarını, kültürlerarası duyarlılık açısından karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, Michael Byram’ın (1997) Kültürlerarası İletişim Yeterliliği (ICC) modeli temel alınarak, her iki kitap serisi tutum, bilgi ve beceri boyutlarında analiz edilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniğiyle yürütülen çalışmada, A1’den B2’ye kadar toplam on iki ders kitabı incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, her iki kitap seti de hedef kültüre dair temel bilgiler sunmakla birlikte, öğrencilerin diğer kültürlerle empati kurmasına, karşılaştırmalı düşünme becerilerini geliştirmesine ve eleştirel kültürel farkındalık kazanmasına yönelik içeriklerin sınırlı olduğu görülmüştür. Özellikle beceri boyutunda, öğrencilerin kültürel analiz yapmasını ve kültürlerarası iletişim senaryolarını deneyimlemesini sağlayacak etkinliklerin yetersizliği dikkat çekicidir. Yedi İklim ders kitaplarında kültürel içerikler daha çok ileri seviyelerde (B1–B2) öne çıkarken, Sejong Korece serisi kültürlerarası unsurları başlangıç seviyesinden itibaren daha sistematik şekilde entegre etmektedir. Ancak her iki kitapta da eleştirel düşünmeyi ve kültürlerarası iletişim stratejilerini teşvik eden etkinliklerin sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, kültür aktarımının çoğunlukla yüzeysel bilgi düzeyinde kaldığını ve kültürlerarası yeterliliğin gelişimi için gerekli pedagojik yapının tam anlamıyla oluşturulamadığını göstermektedir.

Anahtar kelimeler: yabancı dil eğitimi, kültürlerarası eğitim, kültürlerarası duyarlılık, ders kitabı analizi, Michael Byram, karşılaştırmalı inceleme

Orjinal Araştırma Makaleleri A Theoretical Analysis of the Relationship Between Violence and Sacred from René Girard’s Perspective

Fatmanur Dikmen

ss. 61 - 81

Özet

The phenomenon of violence has existed throughout human history. Humanity has sought to achieve a social order free from violence through religion, law and politics. Paradoxically, however, violence has gained legitimacy through these three institutions. Today, the relationship between humans and violence continues to maintain a similar paradoxical structure. In this respect, violence is also an important subject of interest and research in social theory. This study examines how the phenomenon of violence is understood and interpreted from René Girard's perspective. The aim of the study is to question the possibility of an interdisciplinary interpretation of the phenomenon of violence. A qualitative method has been adopted in the article. To this end, a literature review on the subject was first conducted. Secondly, René Girard's works were analysed, and the concepts he developed regarding religion, violence, and the sacred were identified and analysed. Finally, a comparative analysis and critique of René Girard's concepts was conducted. The study concluded that, despite developing a comprehensive theory on the phenomenon of violence, René Girard adopted a reductionist approach. Furthermore, he disregarded power relations as a source of violence.

Anahtar kelimeler: Sociology of Religion, René Girard, scape goat, mimetic desire, violence.

Orjinal Araştırma Makaleleri Tutuklu Çocukların Temel Demokratik Değerlerinin Özgür Çocuklarla Karşılaştırılması

Alev Taş, Nihal Baloğlu Uğurlu

ss. 82 - 93

Özet

Bu araştırmanın amacı tutuklu çocukların temel demokratik değerlerinin tespit edilerek özgür çocuklarla karşılaştırılmasıdır. Araştırma, 2021-2022 Eğitim- öğretim yılının Bahar dönemi ile 2022-2023 Eğitim-öğretim yılının Güz döneminde, Maltepe ve Sincan cezaevlerindeki toplam 46 tutuklu çocuk ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı devlet ve özel ortaokullarındaki toplam 365 öğrenci ile birlikte yürütülmüştür. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Katılımcılara veri toplama aracı olarak Uygun ve Engin (2014) tarafından geliştirilen Temel Demokratik Değerler ölçeği uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 26.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Araştırmada, tutuklu çocukların temel demokratik değerlerden adil olma, özgüven ve işbirliği boyutunda özgür çocuklarla aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadığı görülmüştür. Buna karşın farklılıklara saygı değerinin özgür çocuklarda tutuklu çocuklardan istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterecek düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar çerçevesinde, tutuklu çocukların demokratik değerler bakımından daha fazla güçlendirilmelerinde, dahil oldukları çocuk adalet sisteminin niteliksel olarak onları topluma yeniden kazandıracak şekilde yapılandırılmasının, bunun yanısıra toplumdaki bütün çocukların suça sürüklenmesinin engellenmesi için yapılması gerekenlerin tartışılması söz konusudur.

Anahtar kelimeler: tutuklu çocuklar, özgür çocuklar, Sosyal Bilgiler., temel demokratik değerler

Orjinal Araştırma Makaleleri Investigating the Relationships Between Teachers’ Attitudes Towards Professional Development and Their Professional Learning Together with Their Reflective Thinking Tendencies

Elif Alkar Yıldırım, İrem Namlı Altıntaş

ss. 94 - 115

Özet

In the present study, the relationships among teachers’ attitudes towards professional development, professional learning, and reflective thinking tendencies were investigated. In the study designed using a relational survey model, the Attitude Towards Professional Development Scale, the Teacher Professional Learning Scale, and the Reflective Thinking Tendency Scale were used as data collection tools. The data were obtained from a total of 132 teachers working in public schools located in the city center of Isparta Province. The relevant data were analyzed using the SPSS software. In the analyses, independent samples t-tests, one-way ANOVA, Mann–Whitney U tests, Kruskal–Wallis tests, and Pearson correlation analyses were conducted. The results indicated significant and positive relationships between teachers’ attitudes towards professional development, their professional learning, and their reflective thinking tendencies. Additionally, significant differences were found in teachers' professional learning levels based on the total number of students in the school (Collaboration sub-dimension) and their voluntary participation in professional development training (Collaboration and Reaching out to the Knowledge Base sub-dimensions). These differences favor teachers working in schools with higher student populations (500–1000 students) and those who voluntarily participate in professional development programs. Finally, significant differences were found in teachers' reflective thinking tendencies—specifically in the sub-dimensions of Continuous and Purposeful Thinking, Being an Investigator, and Career Perspective—based on the total number of students in their schools. These differences also favor teachers working in schools with higher student populations.

Anahtar kelimeler: Teacher Education, Professional Knowledge and Skills, Professional Learning, Reflective Thinking, Attitudes Toward Professional Development