International Association of Educators   |  ISSN: 1309-0682

Cilt 14 Sayı 34 (Aralık 2020)

Sayı Bilgileri

Issue Information

ss. i - vi   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

STEM Anlayışının ve Görselleştirilmesinin Zeka Alanlarıyla İlişkisinde Proje Tabanlı Öğretime Dayanan STEM Yaklaşımının (STEM PTÖ) Rolü

Mustafa Çevik & Zeynel Azkın

ss. 1 - 44   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.1

Özet

Bu araştırmanın amacı Proje Tabanlı Öğretime Dayanan STEM (STEM PTÖ) yaklaşımının ortaokul öğrencilerinin STEM anlayışları ile görselleştirmelerinde öne çıkan zeka alanlarıyla ilişkisine etkisini incelemektir. Bu kapsamda STEM PTÖ yaklaşımıyla öğrencilerin akademik başarılarına etkisi tespit edilmiş bu etki ile öne çıkan zeka alanları arasındaki korelasyon ortaya konulmuştur.  Araştırma karma modellerden biri olan açımlayıcı desene göre tasarlanmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda ön test son test kontrol gruplu yarı deneysel desen, nitel boyutunda ise durum çalışması deseni gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 58 öğrenci katılmıştır. Uygulama 5. Sınıf fen bilimleri dersinde 12 hafta boyunca yürütülmüştür. Deney grubu 30 ve kontrol grubu 28  kişiden oluşmuştur. Araştırmanın sonunda STEM PTÖ yaklaşımının öğrencilerin akademik başarılarında yüksek düzeyde son test lehine bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ve bu başarı ile öğrencilerin zeka alanları arasındaki korelasyon ortaya konulmuştur. Uygulama sonrasında deney grubu öğrencileriyle yapılan görüşmelerde öğrencilerin daha çok mühendislik ve tasarım, fen, eğlence/oyun, matematik, teknolojik aletler ve duygu kavramlarını merkeze aldıkları çizimler ile STEM’i anlatmaya çalışmışlardır. Bu temalar ile öne çıkan zeka alanları arasındaki ilişkiye de bakılarak bir bağıntı ortaya ortaya konmuştur.

Anahtar Kelimeler: Proje Tabanlı STEM, STEM Anlayışı, STEM Görselleştirme, Zeka Alanları

Ortaokul Öğrencilerinin Öğrenme Sürecinde Yardım İsteme Düzeyleri

Nimet Üstündağ Zeyrek & Atilla Ergin

ss. 45 - 63   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.2

Özet

Bir öz-düzenleme stratejisi olan yardım isteme, öğrencilerin öğrenme sürecinde başa çıkması gereken problem çözme becerilerinden biridir. Dolayısıyla, bu strateji öğrencinin öğrenme süreçlerine aktif katılımını doğrudan etkiler. İstediği desteği veya yardımı alamayan öğrencinin öğrenme süreçlerinde başarısız olması kaçınılmazdır. Öğrenci ihtiyaçlarını dikkate alan mevcut araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin, öğrenme sürecinde yardım isteme düzeylerinin; cinsiyet, sınıf düzeyi, anne-baba öğrenim durumu, herhangi bir dersten özel ders alıp almama durumu, öncelik sırasına göre kimden yardım isteyeceği değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Betimsel tarama modelinde olan araştırma, İstanbul ili Fatih, Şişli ve Beyoğlu ilçelerinde, 2018/2019 eğitim öğretim yılında yedi devlet okulunun ortaokul bölümü 6,7 ve 8. sınıflarında öğrenimlerini sürdüren 676 kadın(%52,04) ve 623 erkek(%47,96) toplam 1299 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri araştırmacılar tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu ve öğrenme sürecinde yardım isteme ölçeği (ÖSYİÖ) ile toplanmıştır. Araştırma verileri SPSS 24.0 programı ile analiz edilmiştir. Analiz kapsamında güvenirlik analizi, normal dağılımlar için bağımsız örneklem t testi, tek yönlü ANOVA varyans analizi, normal olmayan dağılımlar için t-testinin non-parametrik karşılığı olan Mann-Whitney U testi ile yapılmıştır. Regresyon analizi, öğrencilerin yardım alacakları kişilerin sırası ile ilişkilerini öncelik sırasına göre belirlemek için kullanılmıştır. Araştırma bulguları neticesinde ortaokul öğrencilerinin öğrenme sürecinde yardım isteme düzeyleri, cinsiyet, sınıf, kardeş sayısı, anne eğitim durumu, özel ders alma durumu ve yardım istemede önceliklendirme durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Buna karşın öğrencilerin öğrenme sürecinde yardım isteme düzeyleri baba eğitim durumu ve anne çalışma durumuna göre anlamlı farklılık göstermemektedir.

Anahtar Kelimeler: Yardım İsteme, Öğrenme Süreci, Ortaokul Öğrencileri

Uzamsal Kaygı Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Serdal Poçan, Kübra Açıkgül & Süleyman Nihat Şad

ss. 64 - 83   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.3

Özet

Bu araştırmanın amacı Lyons ve diğerleri (2018)  tarafından geliştirilen Uzamsal Kaygı Ölçeği’nin Türk kültürüne ve Türkçeye uyarlamasını yaparak psikometrik özelliklerini belirlemektir.  Araştırma aşamalı karma desende tasarlanmıştır. Çalışma grubu, iki devlet üniversitesinin farklı bölüm/programlarında öğrenim gören 1169 üniversite öğrencisinden oluşmuştur. Ölçeğin orijinali 24 madde ve 3 faktörden (zihinsel manipülasyon, imgeleme, yön bulma) oluşmaktadır. Ölçeğin dil geçerliğinin sağlanması amacıyla çeviri çalışmaları yapılmış, İngilizce ve Türkçe formundan elde edilen veriler arası ilişkiler incelenmiştir. Yapı geçerliği için yapılan Açımlayıcı Faktör Analizi sonucunda 21 madde ve 3 faktörden oluşan yapı elde edilmiştir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçları elde edilen yapının doğrulandığını göstermiştir. Ayrıca hesaplanan düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları, %27’lik alt/üst grup ortalamalarının karşılaştırılmasına ilişkin t değerleri yapı geçerliğine ilişkin kanıtlar sağlamıştır. Cronbach alfa ve Guttman iki yarı iç tutarlılık katsayıları ve kompozit güvenirlik katsayıları da ölçme aracının güvenilir sonuçlar verdiğini göstermektedir. Elde edilen değerlere göre Türkçeye uyarlanan uzamsal kaygı ölçeğinin geçerli ve güvenilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Uzamsal Yetenek, Uzamsal Kaygı, Ölçek Uyarlama, Üniversite Öğrencileri

Freirean Dialogue for Peace Education: A Promising Pedagogy for Grassroots Peace in the Middle East

Gülistan Gürsel-Bilgin

ss. 84 - 105   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.4

Özet

The relatively few studies focused on the inter-ethnic/inter-religious encounter/dialogue initiatives between Israel and Palestine emphasize the failure of these efforts in promoting tolerance and mutual respect. However, with all the tools of the 21st century to change the recurrent history, we have every reason to be hopeful for a peaceful future. This paper presents an overview of Arab-Jewish dialogue projects in order to reveal future directions towards achieving critical dialogue as a foundation for peace education from the grassroots. For this purpose, the dialogue encounters in the Israel and Palestine are portrayed as they are operated by non-governmental organizations, international third-party interventions, and schools. Next, drawing from a number of dialogue scholars, the notion of Freirean dialogue is presented. Finally, Freirean dialogue is proposed as an effective pedagogy in order to eliminate the barriers undermining dialogue between the two groups for a grassroots peace movement.

Anahtar Kelimeler: Dialogue, Dialogic Pedagogy, Encounter, Freire, Grassroots Peace Education, International Third-Party Interventions, Israel and Palestine, Transformative Education

Psikolojik Danışman Adaylarının Çocuk Cinsel İstismarına Yönelik Görüşleri ve Mesleki Bilgi Düzeyleri

Büşra Aslan, Mehmet Akif Karaman, Cemre Tatlı & Hasan Eşici

ss. 106 - 127   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.5

Özet

Çocukların güvenli ve huzurlu bir ortamda yaşaması oldukça önemli olmasına rağmen ne yazık ki dünyada birçok ülkede her sene milyonlarca çocuğa zarar verilmekte, çocuklar fiziksel, cinsel veya duygusal istismara maruz kalmaktadırlar.  Cinsel istismar öyküsü olan çocukların tespit edilmesi için okul ortamı oldukça elverişlidir. Bu sebeple okul psikolojik danışmanlarına (rehber öğretmenlerine) büyük görevler düşmektedir. Bu çalışmanın amacı rehberlik ve psikolojik danışmanlık lisans programında öğrenim gören psikolojik danışman adaylarının çocuk cinsel istismarına ilişkin görüşlerini ve bilgi düzeylerini anlamaktır.  Bu çalışmanın diğer bir amacı ise psikolojik danışman adaylarının çocuk cinsel istismarı konusunda farkındalık düzeylerini, kendilerini ne ölçüde yeterli hissettiklerini betimlemektir. Bu araştırma, nitel araştırma yöntemlerinin bir türü olan fenomonoloji çalışmasına uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda sekiz psikolojik danışman adayı ile birebir görüşülmüştür. Elde edilen bulgular ışığında psikolojik danışman adaylarının cinsel istismarı tanımlarken istismar ve sömürülme kavramlarına vurgu yaptığı görülmüştür. Ayrıca psikolojik danışman adaylarının cinsel istismar konusunda sınırlı bilgiye sahip oldukları anlaşılmıştır. Adaylar cinsel istismar vakaları ile karşılaşmaktan kaygı duyduklarını, endişelendiklerini ve korktuklarını beyan etmişlerdir. Cevaplar analiz edildiğinde bu olumsuz duyguların temelinde ne yapacağını bilememe kaygısı yatmaktadır. Adaylar cinsel istismarın önlenmesi için eğitimler ve bilinçlendirme etkinliklerine vurgu yapmış ve psikolojik danışmanların rolünün önemli olduğunu belirtmişlerdir. Son olarak, adaylar cinsel istismara yönelik aldıkları eğitimin yetersiz olduğunu ve müfredatta ve ders içeriklerinde buna yönelik uygulamalı eğitimler olması gerektiğini belirtmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Psikolojik Danışman Adayları, Çocuk Cinsel İstismarı, Rehberlik

Bilim Öğrenme ve Öğretme Ortamları Olarak Bilim Merkezleri

Ayşegül Kınık Topalsan

ss. 128 - 152   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.6

Özet

Toplumun genelinde Fen Bilimlerine ve teknolojiye karşı yaygın olan mesafeli ve ürkek yaklaşımı, olumsuz tutumları ve düşünceleri değiştirmek için gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler çeşitli girişimlerde bulunuyor. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında hızlanan bu girişimlerden biri de bilim merkezlerinin kurulması ve ülke çapında yaygınlaştırılmasıdır. Fen Bilimleri hayatımızın her alanına gittikçe daha çok nüfuz ettiği 21. yüzyıl, klasik okulların başkalaşım geçirerek multimedyayı daha etkili kullanan, uygulamaya yönelik etkinliklerle ve laboratuvarlarla zenginleştirilmiş eğitim merkezleri olmasını da zorunlu hale getirmektedir. Bu nedenle geçirilen bu başkalaşım süresine adapte olabilecek ve zenginleştirilmiş eğitim ortamlarında uygulama yapabilecek öğretmenlerin yetiştirilmesi ve farklı becerilerle donatılması çok önemlidir. Bu araştırmanın temel amacı, sınıf öğretmenliği öğretmen adaylarının bilim merkezleri hakkındaki algılarını ve bir öğrenme ortamı olarak bilim merkezlerinin sürece nasıl adapte edebileceği hakkındaki görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Araştırma 2019-2020 eğitim-öğretim yılı güz dönemi içerisinde bir vakıf üniversitesinin sınıf öğretmenliği programına devam eden 30 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Öğretmen adaylarının bilim merkezleri hakkındaki tüm görüşlerini ortaya çıkarmak amacı ile araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formunu doldurmaları istenmiştir. 10 adet açık uçlu sorudan oluşan “Bilim Merkezi Görüş Formu” kapsamında elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir. Bilim Merkezine çoğunlukla ilk defa giden öğretmen adaylarının en çok astronomi çalışmalarından etkilendiği ve kısa sürede farklı kavramlarda kavram bütünlüğünü yakaladıkları görülmektedir. Öğretmen adaylarının uygulama yaparak öğrenme fırsatı yaşadıkları için bilim merkezine tekrar gitmek istedikleri, merak duygularının arttığı ve okul dışı öğrenme ortamlarının yaratabileceği fırsatları daha iyi değerlendirdikleri görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bilim Merkezleri, Okul Dışı Öğrenme Ortamları, Fen Bilimleri, Öğretmen Adayları

Matematik Öğretmeni Adaylarının Somut Materyalleri Kullanma Becerilerinin İncelenmesi

Burçin Gökkurt Özdemir, Tugba Uygun, Özge Gün & Meltem Koçak

ss. 153 - 175   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.7

Özet

Somut materyallerin kullanımı, öğrenciyi aktif halde tutmakta ve daha zengin öğrenme imkânları sunmaktadır. Somut materyaller, matematik öğretimini zevkli hale getirmekte olup öğrencinin motivasyonunu arttırmaktadır. Matematik öğretiminde, matematiksel kavramların öğrenciler tarafından iyi bir şekilde anlaşılması için somut materyallerden yararlanmak gerekir. Bu çalışmanın amacı, ortaokul matematik öğretmeni adaylarının, matematik öğretiminde kullanılan somut materyalleri kullanma becerilerinin incelenmesidir. Çalışmada nitel araştırma yaklaşımına dayalı durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Bu doğrultuda çalışmaya bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesi’nin 2. sınıfında öğrenim görmekte olan ve Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı dersini alan toplam 45 ortaokul matematik öğretmeni adayı dâhil edilmiştir. Verilerin analizinde, öğretmen adaylarının gözlem yoluyla toplanan ders anlatımlarına dair video kayıtları transkript edilmiştir. Oluşturulan dokümanlar nitel analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları ışığında, öğretmen adaylarının çoğunun somut materyalleri etkili ve amacına uygun olarak kullanamadıkları görülmüştür. Öğretmen adaylarının çoğu, konuyu öğretme amacıyla materyalleri kullanmak isteseler de pekiştirme amaçlı kullanmaktan öteye geçememişlerdir. Somut materyalleri etkili kullanan öğretmen adaylarının da sınırlı sayıda materyal kullandıkları görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Somut Materyal, Somut Materyal Kullanma Becerisi, Öğretmen Adayı

Bavul Müze ile Sosyal Bilgiler” Projesi Kapsamındaki Tasarım Süreçlerine İlişkin Öğrenci Deneyimleri

Özlem Ulu Kalın & Arcan Aydemir

ss. 176 - 190   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.8

Özet

Araştırmanın temel amacı “Bavul Müze ile Sosyal Bilgiler” projesi kapsamında gerçekleştirilen tasarım atölyelerindeki tasarım süreçlerine ilişkin, bu süreçlerde yer alan öğrencilerin görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın çalışma grubunu atölye tasarım sürecine katılan toplam 21 ortaokul 5. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. “Bavul Müze ile Sosyal Bilgiler” projesi kapsamında ortaokul 5. sınıf öğrencilerine yönelik 3 ayrı tasarım atölye çalışması (tablet yazma, müzik aleti tasarlama ve kıyafet oluşturma) gerçekleştirilmiştir. Tasarım atölyelerinde üretilecek ürünlerin içeriği ve tasarım sürecinin nasıl gerçekleştirileceği önceden katılımcılara anlatılmıştır. Tasarım sürecinde kullanılacak araç-gereçler katılımcılara hazır bir şekilde sunulmuştur. Tasarım süreçleri araştırmacılar tarafından yürütülmüştür. Araştırmada yöntem olarak durum çalışması kullanılmıştır. Tasarım atölyeleri sonucunda katılımcıların görüşleri yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla alınmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmış, veriler tablolarla ifade edilmiştir. Araştırma sonucunda katılımcılar atölyelerden zevk aldıklarını, konuyu daha kolay öğrendiklerini, sosyal bilgiler dersinin kendileri için keyifli hale geldiğini belirtmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Tasarım Süreci, Bavul Müze, Sosyal Bilgiler

Matematikte Üstün Yetenekli Öğrencilerin Gözünden Ortaokul Matematik Öğretmenleri

Erhan Bozkurt & Yasemin Saka-Kılıç

ss. 191 - 214   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.9

Özet

Bu fenomenoloji araştırmasında, matematikte üstün yetenekli olan ortaokul öğrencilerinin, matematik öğretmenlerine ilişkin algılarının tanımlaması ve açıklanması amaçlanmıştır. Araştırmaya, Türkiye’nin orta ölçekli bir ilindeki devlet okullarının yedinci ya da sekizinci sınıflarında öğrenim gören, matematikte üstün yetenekli 15 öğrenci dâhil edilmiştir. Katılımcıların belirlenmesinde, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt ve uygun örnekleme yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Araştırmada veriler, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı ilkbahar döneminde gerçekleştirilen görüşmeler aracılığıyla elde edilmiştir. Bu görüşmelerde ilgili alan yazından, uzman görüşlerinden ve pilot uygulama verilerinden hareketle hazırlanmış olan 2 adet yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Analiz sürecinde ilk olarak, veri toplama sürecinden elde edilen toplam 30 adet görüşme kaydı kodlanmıştır. Kodlama sürecinde, ilgili alan yazından hareketle hazırlanmış olan bir kodlama anahtarından yararlanılmıştır. Bu araştırmada gerçekleştirilen tüm analiz işlemleri için Nvivo 10 programı kullanılmıştır. Yapılan analiz çalışmaları neticesinde, matematikte üstün yetenekli olan ortaokul öğrencilerinin, ortaokul matematik öğretmenlerine yönelik olumsuz algılara sahip oldukları tespit edilmiştir. Bu olumsuz algıların giderilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Matematikte Üstün Yetenekli Öğrenci, Ortaokul Matematik Öğretmeni, Matematik Eğitimi

Ortaöğretim Öğrencilerinin Değerlendirme Deneyimlerinin Cinsiyet, Sınıf ve Okul Düzeyi Açısından İncelenmesi

Seçil Turan, Özlem Koray & Emine Kahraman

ss. 215 - 236   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.10

Özet

Bu araştırmada öğrencilerin mevcut değerlendirme deneyimlerinin ortaya koyulması ve bu deneyimlerin cinsiyet, okul ve sınıf düzeyi değişkenleri açısından nasıl farklılaştığının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma 2018-2019 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde Zonguldak’ın iki ilçesinde bulunan Fen, Anadolu ve Endüstri Meslek Liselerinde öğrenim gören farklı sınıf seviyelerindeki öğrencilerle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemi sekiz ortaöğretim kurumunda öğrenim gören 1041 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak ‘Değerlendirme Deneyimi Ölçeği (DDÖ)’ kullanılmıştır. DDÖ, Gibbs ve Simpson (2003)’ın Assessment Experience Questionnaire temel alınarak ve yeni maddeler eklenerek ölçek oluşturulmuştur. Ölçeğin faktör analizi çalışmaları yapılmış olup, bu çalışma için yeterli geçerlik ve güvenirlikte olduğu belirlenmiştir. DDÖ, 13 maddeden ve üç alt boyuttan (çalışma çabasının miktarı ve dağılımı, sınav ve öğrenme, ödevler ve öğrenme) oluşmaktadır. Verilerin analizinde SPSS 20 paket programıyla öğrencilerin değerlendirme deneyimleri, cinsiyet, sınıf düzeyi ve okul düzeyi değişkenleri temelinde incelenmiş, frekans ve yüzde değerleri hesaplanmıştır. Ayrıca bu değişkenlere göre deneyimlerin nasıl farklılaştığı belirlenmiştir. Veriler, normallik varsayımlarını sağlamadığı için, parametrik olmayan testler kullanılarak analizler yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda kız ve erkek öğrencilerde yeterli düzeyde ders çalışma alışkanlığının olmadığı bulunmuştur. Öğrencilerin cinsiyet değişenine göre değerlendirme deneyimlerinde kız öğrencilerin lehine anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur. Bütün sınıf düzeylerinde öğrencilerin ödevlere ve sınavlara bakış açısıyla, ders çalışma alışkanlıkları benzerlik göstermektedir. Ayrıca farklı okul düzeyindeki öğrencilerinin değerlendirme deneyimlerinin birbirinden farklı olduğu bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Değerlendirme, Değerlendirme Deneyimi, Ortaöğretim Öğrencileri

Robot Programming Educational Studies in Turkey: A Content Analysis

Ebru Yılmaz İnce

ss. 237 - 248   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.11

Özet

The digital age requires basic computer use qualifications as well as coding skills for individuals to produce technology instead of using them. The programming education, which was previously at the undergraduate level, started to be given to students at high school and secondary school levels because of their contribution to problem solving, critical thinking and mathematical thinking skills of the learner. Due to the fact that programming education contributes to academic development, the result of the addition of education to education has been the low level of student success in programming education and the complexity of coding. In order to overcome the understanding of conceptual abstract sequences from coding difficulties, the teaching of the software of the concrete systems is emphasized, and the contribution of new fields of study such as game programming and robotics programming to education is discussed. This research is to describe the work done in Turkey on robotics programming; studies have been conducted to provide general information. For this purpose, academic research on robotics programming in Turkey was examined using content analysis.

Anahtar Kelimeler: Robotics Programming, Digital Era, Software, Content Analysis

Özel Yetenekli Çocukların Sosyal-Bilişsel-Duygusal Farklılıklarına Yönelik Aile Stratejileri

Ayşegül Kınık Topalsan, Zühal Topçu, Kübra Tokgöz & Duygu Özdemir

ss. 249 - 273   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.12

Özet

Günümüzde özel yetenekli çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel özellikleri ve bu farklılaşan özelliklere ilişkin ailelerine getirdikleri güçlükler tartışılmaz bir noktadadır. Bu araştırmada özel yetenekli çocukların ailelerinin; çocuklarının sosyal-bilişsel-duygusal farklılıklarına yönelik kullandıkları stratejileri ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Araştırma 2019-2020 eğitim öğretim dönemi içerisinde bir vakıf üniversitesinin Çocuk Üniversitesi’ne devam eden 40 öğrenci ebeveyni ile yürütülmüştür. Veriler, öğrenci ebeveynlerinin süreç içerisindeki karşılaşabilecekleri güçlükler ve bu güçlükleri aşamaya yönelik stratejilerine ilişkin görüşlerini içeren açık uçlu bir form yardımıyla toplanmıştır. Betimsel analiz yöntemi ile çözümlenen veriler, 6 kategori altında toplanmıştır. Bulgular, özel yetenekli çocukların ailelerinin çocuklarının sosyal-bilişsel-duygusal farklılıklarına yönelik kullandıkları stratejilerilerin çocuklarının merak duygusuna yönelik stratejiler; çocuklarının güçlü hafıza ve bilgelik durumlarına yönelik stratejiler; çocuklarının sosyal ilişkilerine yönelik stratejiler; çocuklarının aşırı hassasiyet/duyarlılık durumlarına yönelik stratejiler; çocuklarının farklı/üst düzey ilgi ve yeteneklerine yönelik stratejiler ve çocuklarının çalışma disiplinini sağlamaya yönelik stratejiler olduğunu ortaya koymuştur.

Anahtar Kelimeler: Özel Yetenekli Çocuklar, Ebeveyn, Sosyal, Duygusal, Bilişsel

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Üniversite Yaşamına Uyum Düzeyleri

Ayşe Derya Işık

ss. 274 - 293   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.13

Özet

Bireyler yaşamları boyunca karşılaştıkları durumlara uyum sağlamaktadırlar. Mesleki hayata atılmadan önce alınan eğitimin son basamağı olan üniversite yaşamı da öğrencilerin uyum sağlamakta zorlandıkları bir durum haline gelmektedir. Birçok öğrenci ailelerinden ilk kez ayrılmakta, farklı bir kente gelmekte, yeni arkadaşlıklar kurmakta ve belki de en önemlisi eğitim hayatlarında ilk kez yetişkin bir birey olarak sorumluluk almaktadır. Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenliği adaylarının üniversite yaşamına uyum düzeylerini belirlemektir. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma Batı Karadeniz Bölgesindeki bir devlet üniversitesinin Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Lisans Programında okumakta olan 86 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgiler anketi ve Aslan (2015) tarafından geliştirilen Üniversite Yaşamına Uyum Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek Kişisel Uyum, Sosyal Uyum ve Akademik Uyum olmak üzere üç faktörden oluşmuştur. Araştırma sonunda sınıf öğretmenliği lisans programında okuyan öğretmen adaylarının Üniversite yaşamına uyum düzeylerinin yüksek olduğu, üniversite yaşamına uyum düzeylerinin onların cinsiyetine, mezun oldukları lisenin türüne, kaldıkları yere, aylık harcama tutarlarına, çalışma durumlarına ve okudukları bölümü tercih etme sıralarına göre farklılaşmadığı, sınıf düzeyine, mezun oldukları lisenin bulunduğu yerleşim türüne,  bölümden memnun olma durumlarına ve okudukları bölümü tercih etme nedenlerine göre farklılaştığı belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Üniversite Yaşamı, Uyum, Sınıf Öğretmeni Adayı

Türkiye’de Çocuk İstismarı İle İlgili Yapılan Lisansüstü Tezlerin Betimsel Analizi

Dilek Sahillioğlu & Özlem Okyay

ss. 294 - 311   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.14

Özet

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de 1995-2017 yılları arasında yapılmış çocuk istismarı ile ilgili lisansüstü çalışmaların tematik dağılımlarının inceleyerek, konu üzerine bilgi boşluklarına ulaşmaktır. Bu amaçla YÖK veri tabanında kayıtlı ve izinli olan 201 lisansüstü çalışma incelenmiştir. Araştırma, nitel bir araştırma olup, veriler doküman incelenmesi tekniğiyle toplanmıştır. Araştırma verilerin çözümlenmesinde çalışmalar türüne göre kodlanmış, yayınlandığı tarih, araştırma türü, araştırmayı yürüten üniversite, araştırmayı yapan anabilim dalı, çalışılan istismar türü, araştırmanın içeriği, araştırma modeli, çalışma grubu ve sayısı, veri toplama araçları ve araştırmanın yapıldığı il’e göre gruplandırılmış ve frekans (f) analizi tekniği kullanılmıştır. Çocuk istismarı ile ilgili 1995-2017 yılları arasında yapılan 201 tez incelendiğinde; 119 tezin yüksek lisans, 25 tezin doktora, 57 tezin tıpta uzmanlık olduğu görülmüştür. 191 tez Türkçe, 10 tez İngilizce yazılmıştır. Konu hakkında birçok üniversitede çalışmalar yürütülmüş olup, İstanbul Üniversitesi 29 lisansüstü çalışma ile soruna en çok katkı sunan üniversite olarak yer almaktadır. Alanda en çok tanılama çalışmaları (n; 192) yapılırken, önleme (n;1) ve ölçek uyarlama (n;1) çalışmaları en az çalışılan içeriklerdir. 125 çalışma çocuk istismarını bir bütün olarak ele alırken, 53 çalışma cinsel istismar üzerinde durmuş ve istismar türlerinden en çok çalışılan tür olduğu görülmüştür. Çalışma grubu açısından en çok çocuklarla çalışmalar yapılırken, ikinci sırada olgu/doküman/yayın incelmeleri yer almaktadır. Yapılan lisansüstü çalışmalarda daha çok uygulama alanı olarak İstanbul ilinin tercih edildiği görülmüştür. Çocuk istismarı alanında yazılan tezlerin incelenmesiyle, bu alanda yapılmış lisansüstü çalışmaların durumunu ortaya koymak ve bu alanda çalışma yapacak olan diğer araştırmacılara ışık tutmak amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Çocuk İstismarı, Lisansüstü Tezler, Betimsel İçerik Analizi

Yaratıcı Dramayla Edebiyat Öğretmek:  Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Adaylarının Görüşleri

Ferah Burgul Adıgüzel

ss. 312 - 336   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.15

Özet

Bu çalışmanın amacı, Türk dili ve edebiyatı öğretmeni adaylarının yaratıcı drama yöntemiyle gerçekleştirilen edebiyat eğitimine ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırma, Ankara’da bir devlet üniversitesinin Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nde öğrenim gören on beş dördüncü sınıf öğrencisi ile toplam on iki hafta süren tiyatro ve canlandırma dersi kapsamında gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma yaklaşımı doğrultusunda tasarlanan bu araştırma, durum çalışması desenindedir. Çalışmada kullanılan veri toplama araçları, öğretmen adaylarının öğretim uygulaması boyunca her çalışma sonunda doldurdukları katılımcı günlükleri ve süreç değerlendirme ürünleri/notları ve yarı yapılandırılmış görüşme formlarıdır. Çalışma kapsamında ulaşılan her türlü veriye katılımcıların sürece ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla içerik analiziyle uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, yaratıcı drama temelli edebiyat öğretimi uyglamalarının TDE öğretmeni adaylarını alana ilişkin farkındalıklarını, meslekî gelişimlerini ve kişisel gelişimlerini olumlu yönde desteklediği, gerçekleştirilen öğrenme-öğretme sürecinin öğrenmeyi destekleyici nitelikte olduğu belirtilmiştir. Yaratıcı drama temelli edebiyat öğretimi uygulamalarına ilişkin eleştiriler; hazırlık ve araştırma yapmayı gerektirmesi, fazladan zaman ve mekâna ihtiyacı olan, yoğun çalışmaları içermesi olarak belirtilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yaratıcı Drama, Edebiyat Öğretimi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Adayı

İklim Değişikliğinin Önlenmesine Yönelik Umut Ölçeği: Türkçeye Uyarlama Çalışması

Melehat Gezer & Mustafa İlhan

ss. 337 - 356   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.16

Özet

Bu çalışmada, Li ve Monroe (2018) tarafından geliştirilen İklim Değişikliğinin Önlenmesine Yönelik Umut Ölçeği’nin (İDÖUÖ) Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Araştırma, 453 üniversite öğrencisinden oluşan üç ayrı çalışma grubu üzerinde yürütülmüştür. Dilsel eşdeğerlik çalışmasında ölçeğin Türkçe ve İngilizce formundan alınan puanlar arasında pozitif yönlü yüksek korelasyonlar saptanmıştır. İDÖUÖ’nün Türkçe formunun yapı geçerliği açımlayıcı faktör analizi (AFA) ile birinci ve ikinci düzey doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanarak test edilmiştir. AFA’da ölçeğin üç boyutlu orijinal formuyla örtüşen ve toplam varyansın %51.37’sini açıklayan bir yapı elde edilmiştir. Birinci düzey DFA’da ölçeğin orijinal formundaki üç boyutlu yapının Türk kültürü için de geçerli olduğu belirlenmiştir. İkinci düzey DFA sonucunda ise iklim değişikliğinin önlenmesine yönelik umudun; bireysel alandaki isteklilik ve çözüm yolları bulma inancı, toplumsal alandaki isteklilik ve çözüm yolları bulma inancı ile isteksizlik ve çözüm yolu bulmada inançsızlık boyutlarıyla ölçülebileceği tespit edilmiştir. İDÖUÖ ile toplanan ölçümlerin güvenirliğini incelemek için Cronbach alfa ve bileşik güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. Alt ölçeklerdeki madde sayıları dikkate alındığında, hesaplanan güvenirlik değerlerinin ölçümlerin güvenirliğine kanıt oluşturabileceği sonucuna varılmıştır. Madde analizi sonuçları, madde korelasyonlarının İDÖUÖ’deki tüm maddeler için .30 eşik değerini aştığını göstermiştir. Araştırmaya ilişkin bu sonuçlar, ölçeğin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir ölçümler ürettiğini yansıtmaktadır. 

Anahtar Kelimeler: İklim Değişikliği, İklim Değişikliğinin Önlenmesi, Umut, Ölçek Uyarlama

Join COR@NLINE: Student Experiences in and Perceptions of Online Sessions during COVID-19 Outbreak

Ayşegül Takkaç Tulgar

ss. 357 - 377   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.17

Özet

With the advent of technology and educational devices, online courses have been increasingly utilized in education. At present, educational institutions use a variety of technological tools and applications to carry out courses at all levels. There has been a debate on the use of technology in education from such perspectives as learner success, satisfaction and interaction. Language education has also been investigated from dimensions including integration of technology in language teaching and learning processes. Within an aim to identify learner experiences in online language sessions, this intrinsic case study examined the experiences and perceptions of 23 undergraduate students following online courses at English Language Teaching Department EFL at a Turkish state university. Data were collected through the instructor’s unstructured online observation notes, students’ unstructured notes and their answers to open-ended questions. The results of conventional content analysis pointed at the educational, pedagogical and affective contributions of online sessions as well as covering connection problems and interactional confusion as the drawbacks in the process. In the light of the results, several suggestions are made.

Anahtar Kelimeler: Language Education; Distance Education; Online Courses; Student Perceptions

Okulda Gürültü Farkındalık Eğitim Uygulamalarının Değerlendirilmesi

Murat Merkit & Mızrap Bulunuz

ss. 378 - 395   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.18

Özet

Bu araştırmanın amacı okulda gürültüye karşı verilen eğitim uygulamalarının ilkokul öğrencileri üzerine etkisini değerlendirmektir. Araştırma yöntemi olarak eylem araştırması yöntemi kullanılmıştır. Araştırma İzmir’de bir devlet ilkokulunda uygun örnekleme yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya 205 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak 20 sorudan oluşan öğrenci anketi kullanılmıştır. Öğrencilerde konuya ilişkin farkındalık oluşturmak için gönüllü 6 sınıf öğretmeni sınıflarında 10 gürültü faaliyeti yapmıştır. Faaliyetlerin uygulama öncesinde ve sonrasında anket uygulanmıştır. Gürültü eğitim faaliyetleri sonucunda öğrenci görüşlerindeki değişimler için frekans analizi yapılmıştır. Sonuçlar, öğrencilerde okulda gürültüye karşı farkındalık oluştuğu, fakat eğitimlerin davranış boyutuna geçmediğini göstermiştir. Öğrencilerin davranışlarındaki değişim kısa süreli ve geçici olmuştur.  Okullarda gürültü kirliliğinin engellenmesi için topyekûn bir çalışma gerçekleşmesi gerektiği düşünülmektedir. Gürültü konulu eğitimlere öğretmen, idareci ve veliler de dâhil edilebilir. Olumlu ve sağlıklı bir okul iklimi oluşturulması için eğitimin her kademesinde sakin öğrenme ortamı oluşturulması gerekmektedir. Gürültü konusunda bina içi gürültü kaynaklarıyla ilgili eğitim çalışmalarının yanında bina dışı gürültü kaynakları konusunda da önlemler alınması gerekmektedir. Yapısal önlemler için gerekli yetkili mercilerin konuya ilişkin önlemler almaları önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: İlkokul, Sınıf Yönetimi, Okulda Gürültü Kirliliği, Öğrenme Ortamları, Okul Kültürü

Okulların Sosyal Sermayesi ile Öğretmenlerin Akademik İyimserlik Düzeyleri Arasındaki İlişki

Fatma Sadık & Sevgi Ergüven Akbulut

ss. 396 - 420   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.19

Özet

Okulların sosyal sermayesi ile öğretmenlerin akademik iyimserlikleri arasındaki ilişkiyi inceleyen bu araştırma ilişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Hatay il merkezinde yürütülen araştırmaya 175 sınıf öğretmeni katılmıştır. Araştırma verileri Sosyal Sermaye (SSÖ) ve Akademik İyimserlik (AİÖ) ölçekleri ile toplanmış,  Mann Whitney- U, Kruskal Wallis H, Spearman Korelasyon Katsayısı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenler görev yaptıkları okulların sosyal sermayesini ve kendi akademik iyimserliklerini genel olarak “yüksek” düzeyde algılamaktadır. Alt sosyo-ekonomik düzeydeki çevrelerde görev yapan öğretmenler okullarının sosyal sermayesini daha düşük algılamış, hizmet süresi artıkça öğretmenlerin örgütsel bağlılık düzeyinin arttığı saptanmıştır. Yaşa göre 40 yaşın üstünde, hizmet süresine göre ise 11 yıldan uzun süredir görev yapan öğretmenler akademik iyimserliklerini daha yüksek algılamışlardır. Elde edilen sonuçlara göre okulların sosyal sermayesi ile öğretmenlerin akademik iyimserlik düzeyleri arasında pozitif yönde ve “orta” düzeyde bir ilişki bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Sermaye, Akademik İyimserlik, Sınıf Öğretmeni, İlkokul

Değerler Eğitimi Üzerine Yapılmış Lisansüstü Çalışmaların İncelenmesi: Bir İçerik Analizi Çalışması

İbrahim Yaşar Kazu & Damla Yıldırım

ss. 421 - 449   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.20

Özet

Bu çalışmanın amacı değerler eğitimi alanında yayınlanmış olan yüksek lisans ve doktora tezlerini belirlenen ölçütlere uygun olarak incelemektir. Tarama modelinde hazırlanmış olan bu çalışma içerik analizi tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde 2010-2020 yılları arasında yayınlamış olan ve belirlenen konu alanına uygun olarak seçilen, erişime açık lisansüstü tezler incelenmiştir. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemiyle toplam 275 lisansüstü tez araştırmacısı tarafından oluşturulan Bilimsel Yayın Analiz Formu kullanılmıştır. Tezler; yayınlandığı yıl, konu alanları, hazırlandığı üniversite, enstitü, anabilim dalı, yöntemi/modeli ve deseni, veri toplama araçları, örneklem türü, örneklem büyüklüğü, veri analiz tekniği açısından değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler yüzde ve frekanslara dayalı bir şekilde yorumlanmıştır. Araştırma sonucuna göre; tezlerin büyük çoğunluğunun 2019 yılında yayınlandığı, değerler eğitimi konusunda en çok yayın yapan üniversitenin Necmettin Erbakan Üniversitesi olduğu belirlenmiştir. Lisansüstü çalışmalar en fazla Eğitim Bilimleri Enstitüsü kapsamında yayınlanmıştır. Tezler büyük çoğunlukla Türkçe yazılmıştır. Çalışmaların en çok Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi anabilim dallarında oluşturulduğu belirlenmiştir. Tezlerin çoğunluğu niteldir ve derleme araştırması türündedir. Örneklem olarak en çok öğretmenler tercih edilmiştir ve örneklem büyüklüğü olarak çoğunlukla 31-100 arası katılımcıyla çalışılmıştır. Araştırmalarda veri toplama araçlarının büyük çoğunluğunu dokümanlar ve likert tipi ölçekler oluşturmaktadır. İçerik analizi en çok kullanılan veri analiz tekniğidir.

Anahtar Kelimeler: Değerler Eğitimi, Lisansüstü Tez İnceleme, İçerik Analizi

Sınıf Öğretmenliği Alanında Yapılmış Doktora Tezlerinin Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi (2016-2019 Yılları Arası)

Cengiz Kesik & Fatih Mehmet Ciğerci

ss. 450 - 471   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.21

Özet

Bu çalışmanın amacı 2016-2019 yılları arasında sınıf öğretmenliği alanında yapılmış doktora tezlerini yıl, üniversite, yöntem, desen, örnekleme yöntemi, örneklem/çalışma grubu, çalışılan disiplin ve bu disiplinlere dayalı alt disiplinler açısından inceleyerek bu alandaki araştırma eğilimlerini ortaya çıkararak bu alanda çalışma yapacak lisansüstü öğrencilere ve araştırmacılara yol gösterecek bir rapor hazırlamaktır. Bu amaç doğrultusunda https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp web adresi üzerinden detaylı tarama aracılığı ile bilim dalı olarak “sınıf öğretmenliği bilim dalı”, “sınıf eğitimi bilim dalı”, “sınıf öğretmenliği eğitimi bilim dalı” ve “ilköğretim bilim dalı”; tez türü olarak “doktora tezi”; yıl olarak ise “2016-2019 yılları” arasını seçerek filtreleme yapılmıştır.. Yapılan analizler Excel üzerinde oluşturulan veri setine işlenmiştir. İşlenen veriler SPSS paket programı aracılığı ile yüzde frekans analizine tabi tutularak elde edilen bulgular grafik ve tablolara dayalı olarak açıklamıştır. Sonuç olarak belirlenen yıllar arasından en fazla doktora tezi 2018 yılında yazılmış, doktora tezlerinde yöntem olarak  en fazla karma yöntem; örnekleme olarak en fazla ölçüt örnekleme; örneklem olarak en fazla ilkokul öğrencileri; çalışılan disiplin olarak en fazla Türkçe ve matematik öğretiminin tercih edildiği görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Sınıf Öğretmenliği, Doktora Tezi, Tez İnceleme

Matematik Öğretiminde Robotik Etkinlikler Kullanılmasının Başarıya Etkisi

Yücel Tekin & Hafize Keser

ss. 472 - 493   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.22

Özet

Bu çalışmanın temel amacı, matematik öğretiminde robotik etkinlikler kullanılmasının öğrencilerin ders başarılarına olan etkilerinin araştırılmasıdır. Çalışmada yarı deneysel desenlerden Eşitlenmemiş Kontrol Gruplu Model kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini 2013-2014 eğitim öğretim yılı birinci döneminde Ankara İli Cebeci Ortaokulu 6. Sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklem olarak okul yönetimi tarafından önceden oluşturulmuş sınıflardan üçü rastgele yöntemi ile kontrol, üçü deney grubu olarak atanmıştır. Veri toplama aracı olarak “Matematik Başarı testi” kullanılmıştır. Çalışmanın alt amaçlarına uygun olarak betimsel istatistikler ve araştırmada veri analiz tekniği olarak tekrarlı ölçümler için iki yönlü varyans analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, robotik etkinliklerle desteklenen matematik öğretim yönteminin, geleneksel yöntem ile verilen derse göre, matematik başarısını artırmada etkili olduğu görülmüştür. Araştırmanın alt amaçları doğrultusunda gerçekleştirilen analizler sonucunda; robotik etkinliklerle desteklenen matematik öğretim yönteminin, geleneksel yöntem ile verilen derse göre, matematik başarısını artırmada matematik başarı düzeyi düşük öğrencilerde daha etkili olduğu belirlenirken, matematik başarı düzeyi orta ve yüksek olan öğrencilerde anlamlı bir etki olmadığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Matematik Dersi, Robotik Etkinlikler, Ortaokul, Matematik Başarısı

Öğretmen Adaylarının Problem Çözme Becerilerine Yönelik Algıları, Fen’e ve Bilgisayara Yönelik Tutumlarının İncelenmesi

Oğuz Serin, Teoman Kesercioğlu & Asuman Seda Saracaloğlu

ss. 494 - 509   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.23

Özet

Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının problem çözme becerilerine yönelik algılamaları, fen(bilimlerin)'e ve bilgisayara yönelik tutumlarının cinsiyet ve öğrenim gördükleri bölüme göre anlamlı farklılık olup olmadığını araştırmaktır. Araştırmanın diğer bir amacı da problem çözme,  fen’e yönelik tutum, bilgisayara yönelik tutum ve genel başarıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın örneklemini, Eğitim fakültelerinin farklı bölümlerinde  öğrenim gören 4. sınıf öğrencileri ve lisansüstü programlarına devam eden toplam 743 öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin analizinde, “t”, Tek Yönlü Varyans Analizi  Scheffe ve Korelasyon Test Teknikleri kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, uyarlaması  Şahin,  Şahin ve  Heppner tarafından (1993) yapılan"Problem Çözme Envanteri"; Gürdal (1997) tarafından geliştirilen "Fen Tutum Ölçeği", Aşkar ve Orçan (1987) tarafından geliştirilen "Bilgisayara Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmen adaylarının çalışmadan elde edilen bulgulardan, kız öğrencilerin problem çözme alt ölçeği aceleci yaklaşım ile kaçıngan yaklaşım arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur.Öğretmen adaylarının cinsiyete göre fen tutumları,  bilgisayara yönelik tutumları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.Öğretmen adaylarının bölümlere göre problem çözme becerisi, Fen Tutumlarına  ve bilgisayara yönelik tutumlarına ilişkin puan Ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.Yapılan korelasyon analizinde, öğrencilerin fen ve bilgisayara yönelik tutumlarının problem çözme becerileri ile ilişkili olduğu ve ayrıca tutumlarla başarı arasında da olumlu yönde bir ilişki bulunduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Problem Çözme Becerisi, Fen Tutumu, Bilgisayar Tutumu, Öğretmen Adayı

A Critical Analysis of the 2014 and 2018 High Schools Elt Curricula of Turkey

Ahmet Acar

ss. 510 - 528   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.24

Özet

This study explores what new contributions the 2018 ELT curriculum for high schools with no foreign language preparatory classes in Turkey brought by comparing it with the previous ELT curriculum for high schools with no foreign language preparatory classes, namely, the 2014 high school ELT curriculum by utilizing document analysis as a form of qualitative research. Because of word limitation, the ELT curriculum for high schools with foreign language preparatory classes was excluded from the study and only 12th-grade syllabi in both curricula are compared. The result of the analysis indicates that many parts of the theoretical background of the 2018 ELT curriculum for high schools are copied (without citation) from the theoretical background of the 2014 ELT curriculum for high schools. The new contribution in the theoretical background of the 2018 ELT curriculum is observed to be the inclusion of ‘ethics and values education’, which is explained in only half of the page. There is no difference between the two curricula in terms of the treatment of needs analysis, assessment and evaluation and the use of mother tongue in the classroom. Minor revisions are observed in goal and objectives, content (syllabus), approach and method, materials and weekly class hours.

Anahtar Kelimeler: English Curriculum For High Schools, Curriculum Evaluation, Syllabus Design, Approach and Method

Ortaokul 7. ve 8. Sınıf Öğrencilerinin Sürdürülebilirliğe Yönelik Tutum, Davranış ve Farkındalıkları ile Karbon Ayak İzi Bilgi Düzeylerinin İncelenmesi

Pınar Kurt & Seda Çavuş-Güngören

ss. 529 - 552   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.25

Özet

Bu araştırmada ortaokul 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin sürdürülebilirliğe yönelik tutum, davranış ve farkındalıkları ile karbon ayak izi hakkındaki bilgi düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada kesitsel tarama modeli kullanılmış ve toplam 315 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak; çevre eğitimi anketi, karbon ayak izi bilgi testi ve ekolojik ayak izi ile karbon ayak izine yönelik görüşler formu kullanılmıştır. Çevre eğitimi anketi Meyer (2004) tarafından geliştirilmiş Türkçeye Keleş (2007) tarafından uyarlanmıştır. Çevre eğitimi anketi sürdürülebilirliğe yönelik tutum, davranış ve farkındalık olmak üzere üç boyuttan oluşmaktadır. Karbon ayak izi bilgi testi Ertekin (2012) tarafından geliştirilmiştir. Çevre eğitimi anketi ve karbon ayak izi bilgi testinde verilerin analizinde bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. İki ölçme aracına ait puanlar arasındaki ilişkiyi belirlemek içinse korelasyon testi yapılmıştır. Araştırmacılar tarafından geliştirilen ekolojik ayak izi ile karbon ayak izine yönelik görüşler formu 38 öğrenciye uygulanmış ve analizinde betimsel analiz ile içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre ortaokul öğrencilerinin sürdürülebilirliğe yönelik tutum, davranış ve farkındalıklarının orta düzeyde olduğu tespit edilmesine rağmen sürdürülebilirliğin alt boyutları ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir fark belirlenmemiştir. Ancak sınıf değişkeni açısından farkındalık boyutunda anlamlılık tespit edilmiştir. Öğrencilerin karbon ayak izi bilgilerinin orta düzeyde olduğu görülmüştür. Karbon ayak izi bilgi düzeyi ile sınıf ve cinsiyet değişkenleri arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Ayrıca sürdürülebilirliğe yönelik tutum, davranış ve farkındalık puanı toplamıyla karbon ayak izi toplam puanı arasında orta düzeyde, pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Öğrencilerin ekolojik ayak izi ve karbon ayak izi kavramlarını açıklamada yeterli olmadıkları belirlenmiştir. Sınıf düzeyi arttıkça bilimsel kelime kullanımı sayısının arttığı gözlenmiştir. Öğrencilerin sınıf düzeyleri gözetilerek ekolojik ayak izi ve karbon ayak izi bilgi, tutum, davranış ve farkındalık düzeylerinde istenilen artışın sağlanması için sürdürülebilirliğe yönelik eğitimlere verilen önemin arttırılması önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ekolojik Ayak İzi, Karbon Ayak İzi, Sürdürülebilirlik, Ortaokul Öğrencileri

Özel Eğitim Öğretmenliği Mesleki Etik Ölçeği

Sinan Kalkan & Kürşat Öğülmüş

ss. 553 - 572   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.26

Özet

Tüm meslek alanlarında olduğu gibi özel gereksinimli çocuklar ile çalışan özel eğitim öğretmenleri için de mesleki etik ilkelere uygun bir şekilde mesleğini icra etmek çok önemli olmakla birlikte, aynı zamanda özel gereksinimli çocuklarla çalışıyor olmanın (tanılama, değerlendirme, müdahalede bulunmak, ilgili hizmetlere karar vermek, işbirliği yapmak, yasal haklardan yararlandırmak gibi nedenlere bağlı olarak) vermiş olduğu bir gerekliliktir. Ülkemizde özel eğitim öğretmenlerinin mesleki etik ilkeleri henüz yeni yeni çalışılmaya başlanmıştır. Özel eğitim öğretmenleri için de son derece önemli olan mesleki etik davranışların gelişimini desteklemeyi hedefleyen bu araştırmada, özel eğitim öğretmen ve uzmanlara yönelik mesleki etik ölçeği geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda tek faktör altında toplam 76 maddeden oluşan Özel Eğitim Mesleki Etik Ölçeği geliştirilmiştir. Bu araştırmada betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Özel Eğitim Mesleki Etik Ölçeği maddelerinin iç tutarlılığını belirlemek amacıyla Cronbach Alpha ile hesaplanan güvenirlik indeks değeri, alpha=0.997 çok yüksek olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılan faktör analizine (Barlett Testi) göre değişkenler arasında ilişkinin olduğu (p=0.000<0.05) tespit edilmiştir. Faktör analizi sonucunda değişkenlerin toplam açıklanan varyansı %85.559 olan tek faktör altında toplanmıştır. Bu çalışma kapsamında geliştirilen Özel Eğitim Mesleki Etik Ölçeğinin saçılım değeri ile özdeğer sayıları, ölçeğin tek faktörlü bir yapıda olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda elde edilen bulgular Özel Eğitim Mesleki Etik Ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Etik İlke, Mesleki Etik, Özel Eğitim Meslek Etiği

E-Okul Sistemi Uygulamasının Etkililiği: Meta Analiz Çalışması

Savaş Varlık & İlhan Günbayı

ss. 573 - 590   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.27

Özet

Bu meta analiz çalışmasında, e-okul sistemi uygulamasının etkililiğinin ortalama etki büyüklüğünün tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yapılan taramalar neticesinde araştırma problemine dönük olarak ve araştırmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan dokuz çalışmaya ulaşılmıştır. Bu çalışmalar bir araya getirilerek toplam 3134 örneklem grubu elde edilmiştir. Araştırmanın etki büyüklükleri hesaplanmadan önce yayım yanlılığı olup olmadığına ilişkin huni grafiği çizilmiş ve yayım yanlılığına ilişkin diğer istatistiki hesaplamalar yapılmıştır. Yayım yanlılığının olmadığının tespitinden sonra etki büyüklüğüne ilişkin heterojenlik testi ile model seçimine geçilmiştir. Rasgele etkiler modeli kullanılarak yapılan analiz sonucunda e-okul uygulamasının etkililik düzeyinin küçük düzeyde bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada belirlenen unvan değişkeninin moderatör etkisinin anlamlı olmadığı ancak yayım türü değişkenin moderatör olarak anlamlı etkisinin olduğu saptanmıştır. Yayım türü moderatör etkisinde araştırmaya dâhil edilen makalelerin lehine etki büyüklüğünde bir artışın söz konusu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: E-Okul, Etkililik, Meta Analiz

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Sağlıklı Beslenme Konusuna Yönelik Bilgi Durumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Rabia Acemioğlu & Yakup Doğan

ss. 591 - 616   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.28

Özet

Bu araştırmada, Fen Bilgisi öğretmen adaylarının sağlıklı beslenme konusuna yönelik bilgi durumlarının farklı değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda araştırmacı tarafından geliştirilen 28 soruluk “Temel Bilgi Testi (TBT)” 2017-2018 eğitim öğretim yılında yedi coğrafi bölgedeki farklı devlet üniversitelerinin Fen Bilgisi öğretmenliği programında öğrenim gören 813 öğretmen adayına uygulanmıştır. Verilerin analizi sürecinde Excel, Test Analysis Program (TAP) ve SPSS programlarından yararlanılmıştır. Bilgi testinin uygulanmasından elde edilen verilerin analizinde betimsel istatistikler, t testi ve ANOVA testi kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre cinsiyet, kronik rahatsızlığın olup olmaması, sağlıklı beslenmeye dikkat edip etmeme, ikamet edilen yer, ailelerinin aylık gelir düzeyi, aylık beslenme için ayırdıkları bütçe, öğrenim gördükleri üniversitelerin bulundukları coğrafi bölge değişkenlerine göre öğretmen adaylarının bilgi testinden aldıkları puan ortalamaları arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Ancak vücut kitle indeksi, yaşantıların en uzun süre geçirildiği yer, sağlıklı beslenme üzerine eğitim alıp almama değişkenlerine göre öğretmen adaylarının bilgi testinden aldıkları puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır. Bu doğrultuda konunun önemini vurgulamak amacıyla sağlıklı beslenme davranışlarının bireye erken yaşlarda kazandırılması, konuyla ilgili non-formal etkinliklerin düzenlenmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sağlıklı Beslenme, Beslenme Eğitimi, Fen Eğitimi, Fen Bilgisi Öğretmen Adayları, Program

8. Sınıf Öğrencilerinin Kelime Hazinesini Artırmada Resimli Sözlük Kullanımı

Orhan Göçer & Duygu Koçak

ss. 617 - 632   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.29

Özet

Bu çalışmada, 8. sınıf öğrencilerinin kelime hazinesinin artırılmasında resimli sözlük kullanımın etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 2018- 2019 eğitim öğretim yılında 8 sınıfta eğitim görmekte olan 12’şer kişilik iki sınıf belirlenmiş ve rastgele olacak şekilde gruplardan biri deney diğeri kontrol grubu olarak atanmıştır. Araştırmada ön test – son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışmada sınıf düzeyine uygun olacak şekilde metinler belirlenmiş ve bu metinlerde öğrencilerin anlamını bilmedikleri 30 kelime belirlenerek bunlara yönelik resimli sanal sözlük oluşturulmuştur. Deney grubunda metin okumalar gerçekleştirilirken resimli sözlük, kontrol grubunda normal sözlük kullanılmıştır. Deney ve kontrol gruplarının belirlenen kelimelere ilişkin hazırbulunuşluklarının belirlenmesi ve grupların denkliğinin ortaya koyulması için ön test uygulanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının ön test puanları arasında anlamlı fark olmadığı dolayısıyla grupların birbirine denk olduğu ortaya koyulmuştur. Deneysel işlem sonucunda son test uygulanmış ve deney ve kontrol gruplarının son testten elde ettiği puanlar karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda resimli sözlük kullanımının 8. Sınıf öğrencilerinin kelime hazinelerini artırdığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kelime Hazinesi, Resimli Sözlük, Sözlük, Türkçe Dersi, Kelime Öğretimi

Fen ve Teknoloji Dersi İle Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programlarının Öğrencilerin Araştırma Becerilerine Etkilerinin Karşılaştırılması

M. Sabri Kocakülah, Ayşe Turan & Aysel Kocakülah

ss. 633 - 661   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.30

Özet

Bu çalışmanın amacı, 2005 yılı Fen ve Teknoloji dersi programı ile 2013 yılı Fen Bilimleri dersi programının öğrenci rollerinde ortak olarak ifade edilen araştıran ve sorgulayan bir birey yetiştirmek için gerekli olan araştırma becerilerinin öğrencilere kazandırılma durumlarının incelenmesidir. Tarama modelinde yürütülen bu çalışmada 2005 ve 2013 programları ile öğrenim görmüş öğrencilerin araştırma becerilerinin ortaya konulup karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini Balıkesir ilinde öğrenim gören ve tabakalı amaçsal örnekleme yöntemi ile seçilmiş 1532 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri Araştırma Becerileri Testi ve yarı yapılandırılmış görüşmeler ile toplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda 2005 yılı Fen ve Teknoloji dersi öğretim programı ile öğrenim gören öğrencilerin araştırma becerilerinin 2013 yılı Fen Bilimleri dersi öğretim programı ile öğrenim gören öğrencilerden daha fazla geliştiği görülmüştür. Araştırma becerilerinin alt becerileri olarak belirlenen becerilerin de öğrencilere kazandırılma durumları incelenmiştir. Analiz sonuçları, öğrencilerin değişkenleri belirleme becerileri arasında anlamlı fark olmadığını ancak araştırılabilir soru belirleme, hipotez kurma, verileri kaydetme ve verileri yorumlama becerilerinde 2005 programı lehine anlamlı bir fark olduğunu göstermektedir. Çalışma sonunda yeni Fen Bilimleri programı da araştırma becerilerini kazanım düzeyinde ele alışı açısından değerlendirilmiş ve programın uygulayıcısı öğretmenlere öğrencilerin araştırmayı soru sorup cevap alma olarak görmemesi için sürecin takip edilmesi gibi önerilerde bulunulmuştur. 

Anahtar Kelimeler: Araştırma Becerileri, Araştırma Sorgulamaya Dayalı Öğrenme, Fen ve Teknoloji Dersi Programı, Fen Bilimleri Dersi Programı

Öğretmen Adaylarının İlk Okuma Yazma Öğretimi Dersindeki Akademik Başarıları İle Düşünme Stilleri Arasındaki İlişkiler

Berfu Kızılaslan Tunçer & Remzi Yavaş Kıncal

ss. 662 - 684   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.31

Özet

Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmeni adaylarının İlk Okuma Yazma Öğretimi dersi akademik başarıları ile düşünme stilleri arasındaki ilişkileri belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda sınıf öğretmeni adaylarının düşünme stilleri ve İlk Okuma Yazma Öğretimi dersine ilişkin akademik başarıları belirlenerek; cinsiyet, genel not ortalaması ve öğrenim görmekte olunan üniversite değişkenlerine göre farklılaşma durumu açıklanmıştır. Ayrıca sınıf öğretmeni adaylarının düşünme stilleri ve İlk Okuma Yazma Öğretimi dersi akademik başarılarının ilişkisi incelenmiştir.

Araştırmanın örneklemini 2011–2012 öğretim yılı bahar yarıyılında yedi farklı eğitim fakültesinde öğrenim gören 673 sınıf öğretmeni adayı oluşturmuştur. Veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen “İlk Okuma Yazma Öğretimi Dersi Akademik Başarı Testi” ve Sternberg ve Wagner (1992)’in geliştirilip Fer (2005) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan Düşünme Stilleri Envanteri (Thinking Styles Inventory) ile toplanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, sınıf öğretmeni adayları düşünme stillerinden en çok yasamacı düşünme stilini tercih etmektedir. Bunu sırasıyla yürütmeci ve yargılayıcı düşünme stilleri takip etmektedir. Sınıf öğretmeni adaylarının yasamacı ve yargılayıcı düşünme stillerinde cinsiyete göre ve genel not ortalamasına göre farklılık olmadığı ancak yürütmeci düşünme stilinde bu değişkenlere göre farklılık bulunduğu belirlenmiştir.  Sınıf öğretmeni adaylarının öğrenim görmekte oldukları üniversite değişkenine göre yürütmeci ve yargılayıcı düşünme stillerinde farklılık olmadığı ancak yasamacı düşünme stilinde bu değişkene göre farklılık bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca, sınıf öğretmeni adaylarının İlk Okuma Yazma Öğretimi dersi akademik başarıları ile yürütmeci düşünme stili arasında düşük düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: İlk Okuma Yazma Öğretimi, Düşünme Stilleri, Öğretmen Adayı

Orta Öğretim Fen Lisesi Öğrencilerinin Fen ve Teknoloji Okuryazarlık Durumları

Engin Meydan

ss. 685 - 697   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.322.32

Özet

Çalışmada amaç, fen lisesi öğrencilerinin kimya dersi ile ilgili fen teknoloji okuryazarlık durumlarının belirlenmesidir. Bu amaçla fen lisesinde eğitim gören 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerine kimya dersi ile ilgili düşünceleri metaforlar yoluyla sorulmuştur. Öğrencilerin kimya dersi ile ilgili geliştirdikleri düşünceleri, olumlu, olumsuz ve objektif bakış açıları cinsiyet ve sınıf değişkenleri açısından incelenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmış ve elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenerek değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda öğrencilerin % 88.5’i fen ve teknoloji okuryazarlık becerisini kullanarak düşünce geliştirebilmiş, % 11.48’i ise fen ve teknoloji okuryazarı olarak düşünce geliştirememiştir. Fen ve teknoloji okuryazarı olarak kimya dersi ile ilgili düşünce geliştirip geliştirmeme konusunda kız ve erkek öğrenciler arasında kayda değer bir farklılık olmadığı anlaşılmıştır. Sınıf değişkenine göre ise 9. sınıflar % 97.36, 10. sınıflar % 92.1, 11. sınıflar % 80.76 ve 12. sınıflar ise % 80.3 oranında düşünce geliştirmişlerdir. Bu sonuca bakıldığında sınıf seviyesine göre fen ve teknoloji okuryazarlığı düzeylerinin yükselmesi beklenen öğrencilerin bu beklentinin aksi yönünde değişim gösterdikleri görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Kimya Dersi, Fen ve Teknoloji Okuryazarlığı, Fen Lisesi Öğrencileri, Kimya Dersi ile İlgili Düşünceler, Metafor