International Association of Educators   |  ISSN: 1309-0682

Cilt 13 Sayı 30 (Aralık 2019)

Sayı Bilgileri

Issue Information

ss. i - vi   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Öğretmenlerin Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi (TPAB) ile Sınıf Yönetimi Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Cahit Ekici & Adil Çoruk

ss. 1 - 24   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.1

Özet

The main purpose of this study was to find out whether the subscales of technological pedagogical content knowledge and classroom management skills of teachers working in elementary and secondary education institutions differed significantly according to demographic variables (marital status, age, sex, study type, year of vocational service) and the relationship between technological pedagogical content knowledge of teachers in secondary schools and classroom management skills.

               The study's universe consists of all primary, secondary and high school teachers in the province of Çanakkale in the academic year 2016-2017. Due to economic, transportation and date constraints, 341 participants who are volunteers from Çanakkale central district, Lapseki, Çan and Yenice districts composes the sample of the study.

               The research was designed with relational screening model. The "Personal Information Form" was used to determine the demographic characteristics of the teachers in the research. The data in the study were collected together with the scales of " Technological Pedagogical Content Knowledge (TPACK) Scale" and "Classroom Management Skills Scale (SCSM)" scales.

        The data were collected from 341 volunteer teachers through SPSS 23. 0 package program. When analyzing the data, mean, percentage, independent sample t-test, One-Way ANOVA test and Pearson Product Moment correlation analysis were performed to find the answer to the problem situation and sub problems. There was no significant difference between teachers' technological pedagogical field knowledge and gender, marital status and age variables in the results of the study. However, there is a significant difference between teachers' technological pedagogical content knowledge and the variables of school type and occupational seniority year. It can be said that the type of school they are studying and the years of seniority are factors that affect teachers' TPAB levels.

            There was a significant difference between the classroom management skills of the teachers and the variables of gender, marital status, age, school type and occupational seniority. It can be said that the five different variables involved in the research of teachers are a factor affecting classroom management skills. There is also a moderate relationship between teachers' technological pedagogical content knowledge and classroom management skills on the positive.

Anahtar Kelimeler: Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi, Sınıf Yönetimi, Öğretmen

Öğretmenlerin Üstün Yetenekli Öğrencilerin Özelliklerine Yönelik Farkındalık Düzeylerinin Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Yeliz Bolat

ss. 25 - 41   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.2

Özet

Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin üstün yetenekli öğrencilerin özelliklerine yönelik farkındalık düzeylerinin farklı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırma tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Veri toplama aracı olarak anket uygulanmıştır. Anketin birinci bölümünde öğretmenlerin kişisel özelliklerine yönelik sorular, ikinci bölümünde ise beşli likert olarak yanıtlanan 30 madde yer almaktadır. Araştırmaya Adana ilinin merkez ilçelerinden birinde görev yapmakta olan 54’ü branş, 41’si sınıf öğretmeni olmak üzere toplam 95 öğretmen katılmıştır. Anket formundan elde edilen veriler betimsel istatistik yöntemleri, ele alınan değişkenler (branş, cinsiyet, kıdem, öğrenim durumu vb.) açısından fark olup olmadığı ise t testi ve tek yönlü varyans analizi ile incelenmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin üstün yetenekli öğrencilerin özelliklerine yönelik yüksek düzeyde farkındalığa sahip olduğu belirlenmiştir. Ele alınan değişkenler açısından bakıldığında öğretmenlerin, cinsiyetine, kıdemine ve branşlarına göre farkındalık düzeyleri arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir. Ancak, öğretmenlerin mezun oldukları fakültelere göre fen edebiyat fakültesi mezunları ile eğitim enstitüsü mezunları arasında eğitim enstitüsü mezunları lehine anlamlı fark belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sınıf ve branş öğretmenleri, üstün yetenekli öğrenciler, üstün yeteneklilerin eğitimi

Okul Öncesi Dönemdeki Çocuklarda Öz Düzenleme Becerisi ve Davranış Sorunları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Utku Beyazıt

ss. 42 - 57   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.3

Özet

Bu çalışmada, okul öncesi dönemdeki çocuklarda öz düzenleme becerisi ve davranış sorunları arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu 2018-2019 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde, Antalya il merkezinde bulunan, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı iki farklı okul öncesi eğitim kurumuna devam eden; 4-6 yaş grubu 66’sı kız ve 84’ü erkek toplam 150 çocuktan oluşmuştur. Çalışmada, çeşitli demografik bilgilerin elde edilmesi amacıyla öğretmenlere Öğretmen Bilgi Formu ve ebeveynlere de Ebeveyn Bilgi Formu uygulanmıştır. Çalışmada yer alan öğretmenlere ayrıca çalışmaya dahil edilen çocukların öz düzenleme becerilerinin değerlendirilmesi amacıyla 4-6 Yaş Çocuklarına Yönelik Öz Düzenleme Becerileri Ölçeği (Öğretmen Formu) ve çocukların davranış sorunlarını değerlendirmek amacı ile de Okul Öncesi Davranış Sorunları Tarama Ölçeği uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Öz Düzenleme Becerileri Ölçeği ile Okul Öncesi Davranış Sorunları Tarama Ölçeği’nin tüm alt boyut ve toplam puanları arasında istatistiksel açıdan ileri derecede anlamlı ve negatif yönde ilişki olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). Araştırmada edilen bulgular doğrultusunda anne babalara, eğitimcilere, konu ile ilgili çalışan uzmanlara, çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Okul öncesi, öz düzenleme, davranış, davranış sorunları

6. Sınıf Türkçe Ders Kitabındaki Öyküleyici ve Bilgilendirici Metinleri Anlama Etkinlikleri Üzerine Bir İnceleme

Zeynep Cin Şeker

ss. 58 - 78   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.4

Özet

Bu çalışmanın amacı, 6. sınıf Türkçe ders kitabında yer alan bilgilendirici ve öyküleyici metinleri anlama etkinliklerini, kazanımlarla örtüşme ve metin türüne özgü olma açısından incelemektir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında incelenen doküman 2018-2019 eğitim öğretim yılında ders kitabı olarak kabul edilen Eksen Yayınları’na ait 6. sınıf Türkçe ders kitabıdır. Doküman incelemesi ile toplanan veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Veri analizi sürecinde öncelikle 6. sınıf Türkçe ders kitabında yer alan öyküleyici ve bilgilendirici metinler belirlenmiş ve bu metinlere yönelik anlama etkinlikleri tespit edilmiştir.  Araştırmanın birinci sorusu doğrultusunda, tespit edilen etkinliklerin TDÖP’de yer alan anlama kazanımları ile örtüşme durumları kodlanarak tablolaştırılmış ve kodlanan veriler yorumlanmıştır. Araştırmanın ikinci sorusuna yönelik olarak, tespit edilen öyküleyici ve bilgilendirici metinlere yönelik anlama etkinliklerinin, metin türüne göre dağılımı incelenmiş ve etkinliklerin metin türüne göre farklılık gösterip göstermediği belirlenmiştir. 6. Sınıf Türkçe ders kitabında yer alan anlama etkinliklerinin öyküleyici ve bilgilendirici metin türü fark etmeksizin aynı biçimde tasarlandığı, etkinliklerin aynı kazanımlar üzerinde yoğunlaştığı ve öğrencilerde metin türü edinci oluşturacak nitelikte olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Türkçe ders kitabı, etkinlik, Türkçe eğitimi, Türkçe dersi

Türkiye’de Erken Çocukluk Döneminde Benlik Kavramı ile İlgili Yapılmış Lisansüstü Eğitim Tezlerinin İncelenmesi

Nezahathamiden Karaca, Halil Uzun & Münevver Can Yaşar

ss. 79 - 97   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.5

Özet

Erken çocukluk dönemi fiziksel, bilişsel, dil, sosyal ve duygusal gelişim alanları ile birlikte kişilik gelişiminde temellerinin atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde çocuk, ilk önce kendisini daha sonra yakın çevresini tanımaya başlar. Bu tanıma sürecinde çocuğun yakın çevresinde bulunan kişilerin tutum ve davranışları, çocuğun olumlu ya da olumsuz benlik kavramı geliştirmesine etki etmektedir. Çocuğun geliştirdiği benlik kavramı ise kişilik gelişimini önemli derecede etkiler. Bu nedenle erken çocukluk döneminde çocukların gelişimi açısından önemli olan benlik kavramı ile ilgili yapılan çalışmaların incelenmesi ve çocuklar üzerindeki etkilerinin araştırılması önemlidir. Yapılan alanyazın incelemelerinde, erken çocukluk döneminde benlik kavramı alanında yapılmış yüksek lisans ve doktora tezleri ile ilgili kapsamlı bir analiz çalışmasının bulunmadığı görülmektedir. Bu noktadan hareketle araştırmada Türkiye’de erken çocukluk döneminde benlik kavramı ile ilgili yapılmış lisansüstü eğitim tezlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada benlik kavramı ile ilgili Türkçe alanyazında yer alan lisansüstü tezlerinin analizi tematik betimsel nitelikte olup, tarama modeli tipindedir ve içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada zaman sınırlaması getirilmeyerek, alanyazın taramasının yapıldığı Şubat 2019 tarihine kadar mevcut çalışmalara ulaşılması hedeflenmiştir. Erken çocukluk dönemde benlik kavramı ile ilgili Türkçe çalışmalara ulaşabilmek için, Yüksek Öğretim Kurumu Yayın Dokümantasyon Daire Başkanlığı Tez Tarama veritabanı taranmıştır. Tarama yapılırken anahtar sözcükler "benlik kavramı", "okul öncesi" ve "erken çocukluk" ile sınırlandırılmıştır. Alanyazın taraması sonucu ulaşılan çalışmaların araştırmaya dahil edilmesinde, (a) çalışmanın Türkiye’de yapılmış olması, (b) Yüksek lisans ve doktora tezi şeklinde yayınlanmış olması, (c) örneklemini erken çocukluk dönemdeki çocukların oluşturması ve (d) tam metine sahip olması kriterleri dikkate alınmıştır. Araştırmada, benlik kavramı ile ilgili çalışma grubuna erken çocukluk ve okul öncesi dönemde benlik kavramı  (n=5), benlik algısı (n=5) ve benlik saygısı (n=8) olarak dizginlenen toplam 18 lisansüstü eğitim tezi incelenmiş ve bu sayının alanın gelişimi açısından yeterli olmadığı düşünülmüştür. Aynı zamanda benlik ile ilgili yapılan lisansüstü tezlerin 2004-2018 yılları arasında yapıldığı, sadece üç doktora tezinin olduğu belirlenmiştir. Araştırma yöntemi olarak en çok nicel araştırmanın yapıldığı ve ölçek/envanter kullanıldığı belirlenmiştir. Deneysel çalışmaların azlığı ve ölçek uyarlama ya da geliştirme sayısının azlığı dikkat çekmiş ve yeterli sayıda olmadığı belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Erken Çocukluk Dönemi, Okul Öncesi Dönem, Benlik Kavramı, Benlik Saygısı, Benlik Algısı

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Ekolojik Vatandaşlık Düzeylerinin İncelenmesi

Mehmet Yılmaz, Ferhat Karakaya, Osman Çimen & Merve Adıgüzel

ss. 98 - 113   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.6

Özet

Ekolojik vatandaşlık küresel boyutta bireyleri ilgilendiren bir kavramdır. Bu nedenle, bireylerin ekolojik vatandaşlık düzeylerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi oldukça önemlidir. Bu araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarının ekolojik vatandaşlık düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 151 fen bilgisi öğretmen adayından oluşmaktadır. Tarama modeline göre gerçekleştirilen araştırmada, veri toplama aracı olarak “Ekolojik Vatandaşlık Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek; katılım, sürdürülebilirlik, sorumluluk, hak ve adalet olmak üzere 4 faktörden oluşmaktadır. Ekolojik vatandaşlık ölçeğinin Cronbach-alfa iç tutarlılık katsayısı 0.88 olarak bulunmuştur. Araştırma sonucunda, çevre dersi alma, çevre ile ilgili bir etkinliğe katılma, sınıf düzeyi ve akademik başarı düzeyine göre fen bilgisi öğretmen adaylarının ekolojik vatandaşlık düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Ancak cinsiyete göre ekolojik vatandaşlığı oluşturan sadece hak ve adalet boyutunda istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ekoloji, ekolojik vatandaşlık, fen bilgisi öğretmen adayları,

The Usage of Cloud and Web Based Mobile Applications by Students at Higher Education: The Two-Step Cluster Analysis

Farıd Huseynov

ss. 114 - 125   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.7

Özet

It is possible to see the successful implementation of cloud and web based mobile technology solutions in key industries such as finance, retailing, healthcare, manufacturing, etc. Along with these key industries, cloud and web based technologies also have its significant effect in education sector. These technologies are significantly changing the learning and teaching landscape in various types of educational institutions. The way students learn, teachers teach and educational institutions maintain their key functions have been transformed and become more effective and efficient via these technologies. This research focuses on the students’ use of cloud and web based mobile educational tools in higher education. In this research, Two-Step cluster analysis has been conducted in order to identify different student groups with respect to their use of cloud and web based mobile apps in higher education. Cluster analysis has been conducted around seven key attributes. Five of these attributes have been adopted from the “Diffusion of Innovations” theory which is one of the well-known social sciences theories that seeks to explain how, why, and at what rate new technological ideas spread across societies. These factors are relative advantage, compatibility, complexity, trialability, and observability. The other two factors are perceived data security and perceived social pressure. As a result of Two-Step cluster analysis, four different student groups have been identified. Behavioral characteristics of each student group has been discussed with respect to their use of such key technologies in higher education context. Results of this study are expected to guide practitioners and marketers to develop more effective cloud and web based mobile apps and associated marketing strategies to improve the adoption and usage rate of their apps in higher education.

Anahtar Kelimeler: Mobile Learning, Cloud-Based Mobile Apps, Web-Based Mobile Apps, Higher Education Students, Diffusion of Innovation, Two-Step Cluster Analysis

Artırılmış Gerçeklik Uygulamalarının 6. sınıf Öğrencilerinin Hücre Konusundaki Akademik Başarılarına Etkisi

Serkan Timur, Fatih Doğan, Nagihan İmer Çetin, Betül Timur & Rüveyda Işık

ss. 126 - 138   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.8

Özet

Bu çalışmada artırılmış gerçeklik (AG) uygulamalarının 6. sınıf öğrencilerinin Fen Bilimleri dersi öğretim programında yer alan “Hücre” konusundaki akademik başarılarına etkisi araştırılmıştır. Araştırma ön test-son test tek gruplu deneysel desen şeklinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklem grubunu 2017-2018 Öğretim yılı Ankara ilinde öğrenim gören ve tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenen 76 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmanın deneysel sürecinde dersler soru-cevap, düz anlatım ve gerektiği durumlarda AG uygulamaları kullanılarak işlenmiştir. Araştırmada ön test ve son test olarak Timur ve ark. (2019) tarafından geliştirilen “Hücre Başarı Testi (HBT)” kullanılmıştır. HBT testinden elde edilen verilerin analizi sonucunda ön test ve son test arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Elde edilen puanların AG uygulamalarının önemli rolünden dolayı son test lehine arttığı görülmüştür. Bu çalışmada AG uygulamalarının öğrencinin başarısını olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır ve bu sonuç, AG uygulamalarının derste öğrenci motivasyonunu artırması ve öğrencinin dersteki dikkat süresini uzatması ile ilişkili olabileceği şeklinde yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Artırılmış gerçeklik (AG), hücre, fen bilimleri dersi, ortaokul öğrencileri

Ortaokul Öğrencilerinin Akademik Başarılarının, Genel Yeteneklerinin ve Akademik Öz-Yeterliklerinin Sosyoekonomik Özellikleri Açısından İncelenmesi

İbrahim Dadandı & Hikmet Yazıcı

ss. 139 - 158   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.9

Özet

Bu çalışmada ortaokul öğrencilerinin akademik başarılarının, genel yetenek düzeylerinin ve akademik öz-yeterlik inançlarının anne eğitim durumu, baba eğitim durumu ve aile gelir düzeylerine göre farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma grubu Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki beş farklı ortaokulda öğrenim gören 346 (K= 166, E= 180) öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu, Temel Yetenekler Testi (6-8) ve Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Veri analiz teknikleri olarak Kruskal Wallis-H testi, ANOVA, Mann-Whitney U ve Bağımsız t Testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre öğrencilerin akademik başarılarında, genel yetenek düzeylerinde ve akademik öz-yeterlik inançlarında anne eğitim, baba eğitim ve aile gelir düzeyi değişkenleri açısından anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Araştırmanın sonuçları doğrultusunda ebeveyn eğitim düzeyi ve aile geliri bakımından dezavantajlı konumdaki öğrencilere yönelik politikalar üretilmesi ve müdahale programları geliştirilmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Akademik başarı, genel yetenek, akademik öz-yeterlik, sosyoekonomik düzey

Investigation of Pre-Service Teachers' Beliefs about Addressing Science Process Skills Using Theory of Planned Behavior

Gülsüm Akyol & Yasemin Taş

ss. 159 - 172   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.10

Özet

This study intended to specify salient beliefs of pre-service primary school teachers (PPSTs) in terms of addressing science process skills (SPS) in their future science teaching. For this purpose, Ajzen’s (1991) Theory of Planned Behavior was used as a theoretical framework. Twelve Turkish junior PPSTs completed a questionnaire comprised of open-ended questions, which was followed by one-to-one interviews. According to content analysis results, PPSTs believed that including SPS in science teaching results in largely positive consequences, such as allowing students to learn knowledge permanently and enabling students to use these skills in daily life. The only negative consequence of implementing SPS in science teaching articulated by PPSTs was that the time left for science subjects would be short. Parents and school administrators emerged as the most prominent normative referents related to using SPS in science teaching. Lastly, a number of control factors that would ease or obstruct PPSTs’ implementation of SPS during science teaching were specified, such as availability of laboratory equipment and materials at school, large class size, and support from school administrators. Recommendations were made in order for PPSTs to address SPS in their future science teaching.

Anahtar Kelimeler: science process skills, science teaching, Theory of Planned Behavior, pre-service primary school teachers, content analysis

Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programlarının (2006-2018) Program Ögelerine Göre Karşılaştırılmalı Değerlendirilmesi

Mehmet Aydın Sağlık & Necdet Aykaç

ss. 173 - 198   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.11

Özet

The aim of this research is to make a comparative evaluation of the curricula of the 2006 and 2018 Technology and Design courses according to the program components. The data obtained by document analysis were evaluated with descriptive analysis. The research is a descriptively designed descriptive study. The data obtained by document analysis were evaluated with descriptive analysis. As a result of the research, it can be said that in 2006 and 2018 TT course curriculum, the elements of the curriculum are fully present but are taken into consideration in both programs, even with some changes. 2006 and 2018 curriculum; It is seen that there are significant differences in learning areas, content and measurement and evaluation dimensions. It is seen that the most important difference between the programs is in the learning area approach and the subjects and units are completely changed. It was found that there was no significant difference in acquisitions numbers in both programs but the acquisitions were almost completely changed depending on the learning areas. It was determined that the acquisitions were numerically higher in both programs, the content and learning teaching process changed almost completely, while the basic approach remained the same in the assessment assessment dimension, but the tools and methods that were dealt with in the 2006 program were not included in the 2018 program.

Anahtar Kelimeler: Teknoloji ve tasarım dersi, öğretim programı, program ögeleri

Lisans Öğrencilerinin Üst Bilişsel Okuma Farkındalıkları: Çeşitli Değişkenlere Göre Bir İnceleme

H. Şenay Şen

ss. 199 - 216   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.12

Özet

Okuduğunu anlama süreci, okuyucunun üst bilişsel okuma stratejilerini kullanarak metnin özelliklerini ve ne anlattığını anlama yeteneğini ifade eder. Bu araştırmada lisans öğrencilerinin üst bilişsel okuma farkındalıkları çeşitli değişkenler açısından ele alınmıştır. Tarama modelinde yapılan araştırmanın çalışma grubu 2016- 2017 Eğitim Öğretim Yılı, Güz döneminde Gazi Eğitim Fakültesinde farklı bölümlerde okuyan öğrencilerden (n:298) oluşmuştur.  Araştırma verilerinin toplanmasında kişisel bilgiler formu ve ‘Okuma Stratejileri Üst Bilişsel Farkındalık Envanteri’ kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular şunlardır: öğrencilerin genel okuma ve problem çözme stratejileri yüksek ve okuma stratejilerini destekleme stratejileri orta düzeydedir. Kadın öğrenciler üst bilişsel okuma stratejilerini erkeklere göre daha fazla kullanmaktadırlar. Öğrencilerin okudukları bölümlere göre genel okuma strateji düzeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur. Fakat problem çözme stratejisi açısından matematik ve İngilizce öğretmenliği bölümleri ve okuma stratejisini destekleme açısından ise matematik ile fen bilgisi öğretmenliği; fen bilgisi ile İngilizce öğretmenliği bölümleri arasında fark vardır. Akademik olarak daha başarılı olan öğrencilerin, okuma stratejisini kullanma ortalama puanları daha yüksektir. Öğretmen adaylarının mezun oldukları lise türüne göre genel okuma ve okuma stratejisini destekleme düzeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur. Diğer yandan Genel/Düz Lise mezunları ve Anadolu Lisesi mezunlarının problem çözme stratejileri bakımından aralarında anlamlı fark bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Üst bilişsel okuma stratejileri, okuma stratejileri, okuduğunu anlama

Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Fiil Çekimi Becerilerine Yönelik Bir Yanlış Çözümlemesi

Esin Yağmur Şahin

ss. 217 - 229   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.13

Özet

Bu çalışmada, Türkiye’de bir devlet üniversitesinde faaliyet gösteren TÖMER’in hazırlık sınıfında öğrenim gören yabancı uyruklu 14 öğrencinin Türkçe öğrenirken kip eklerini kullanma becerileri, yanlış çözümlemesi yaklaşımına göre incelenmiştir. Betimsel tarama modelinde tasarlanan bu araştırmanın amacı, B2 Türkçe dil seviyesindeki öğrencilerin cümlenin fiilini ve kipini tespit edebilme becerilerini ortaya koymak, kip değişikliği yaparken hangi yanlışları yaptıklarını belirlemek ve verilerden elde edilen sonuçlardan hareketle bu konuyla ilgili çalışmalar yapacak araştırmacılara birtakım önerilerde bulunmaktır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanmış “Öğrenci Bilgi Formu (ÖBF)” ve “Timur’un Filleri ve Nasreddin Hoca” isimli 29 yargı içeren cümlelerden oluşmuş fıkra türü anonim bir metnin yer aldığı matbu bir form kullanılmıştır. Öğrencilerden bu metindeki fiilleri formdaki yönergeler doğrultusunda “zaman ve tasarlama kipleri”ne göre çekimlemeleri istenmiştir. Elde edilen veriler nitel araştırma yollarından biri olan içerik analizi ve yanlış çözümlemesi teknikleri kullanılarak analiz edilerek 7 başlık altında sınıflandırılmıştır. Öğrencilerin yaptıkları yanlışlar, bu başlıklar altında bulgu ve yorumlar bölümünde, müdahale edilmeksizin verilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin en çok yanlışa düştükleri başlıkların sırasıyla “Fiil Kök ya da Gövdesinin Yanlış Tespit Edilmesinden Kaynaklanan Yanlışlar, Yanlış Şahıs Eki Kullanımından Kaynaklanan Yanlışlar, Ses Kurallarına Aykırı Kullanımdan Kaynaklanan Yanlışlar, Yanlış Kip Eki Kullanımından Kaynaklanan Yanlışlar, Gereksiz Birleşik Zaman Kullanımından Kaynaklanan Yanlışlar, Olumsuzluk Ekinin Yanlış Kullanımından Kaynaklanan Yanlışlar, Konuşma Dili ile Yazı Dilini Karıştırmaktan Kaynaklanan Yanlışlar”olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, Yanlış Çözümlemesi, Dil Bilgisi Öğretimi, Fiiller, Kip Ekleri.

Türkiye’de Fen Eğitiminde Teknoloji Destekli Öğretim Çalışmalarının İçerik Analizi

Zeynel Abidin Yılmaz & Mehmet Diyaddin Yaşar

ss. 230 - 245   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.14

Özet

Bu çalışmada, fen eğitiminde teknoloji destekli öğretim ile ilgili yayınlanan makalelerin içerik analizi yapılarak genel gidişatın ve eğilimin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman analizi ile yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu 161 makale oluşturmaktadır. Makalelerin içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Türkiye’de fen eğitiminde teknoloji destekli yapılan çalışmaların 2011-2012 yıllarından itibaren artış gözlendiği sonucuna varılmıştır. Yapılan çalışmaların çoğunlukla fen bilgisi eğitimi alanında olduğu ve daha sonra fizik, kimya ve biyolojinin bunu izlediği görülmüştür. Teknoloji destekli fen eğitimi ile ilgili makaleler incelendiğinde yapılan çalışmaların çoğunlukla öğretime, öğrenci başarısına, tutumlarına ve motivasyonlarına etkisine yönelik olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çalışmalarda çoğunlukla nicel araştırma yöntemlerinin ve örneklem olarak da lisans düzeyindeki öğrencilerin tercih edildiği tespit edilmiştir. Elde edilen araştırma bulgularına göre çeşitli önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Fen eğitimi, Teknoloji destekli öğretim, İçerik analizi.

Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Yaşam Becerileri Hakkındaki Düşünceleri ve Fen Kazanımlarıyla İlişkilendirme Durumları

Nazihan Ursavaş & Elif Karal

ss. 246 - 269   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.15

Özet

Fen Bilimleri öğretim programında 2013 yılında yapılan güncelleme çalışmaları ile yeni bir beceri alanı olan yaşam becerileri dâhil edilmiştir. Ancak programda yaşam becerilerinin kazanımlara nasıl entegre edileceği, ne tür etkinlikler içinde kullanılacağı veya hangi kazanımın hangi yaşam becerisi ile veya tam tersi olarak hangi yaşam becerisinin hangi kazanımla verileceği ayrıntılı olarak ifade edilmemiştir. Bu nedenle bu çalışmada mesleki deneyim yılları 15-26 arasında değişen yedi (3 kadın, 4 erkek) Fen Bilimleri öğretmeninin yaşam becerileri hakkındaki düşünceleri, tercih ettikleri yaşam becerileri ile belirlenen kazanımlar çerçevesinde her bir kazanımın tek tek hangi yaşam becerileri ile işlenebileceğine yönelik görüşleri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Özel durum desenine göre gerçekleştirilen çalışmada veri toplama aracı olarak yarı-yapılandırılmış mülakat formu ile kazanım değerlendirme formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda öğretmenlerin yaşam becerileri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları, en fazla analitik yaşam becerilerinin geliştirilmesi üzerinde durdukları, yaşam becerilerini bilinçli ve programlı olarak değil, tesadüfen kullandıkları belirlenmiştir. Öğretmenlerin belirlenen kazanımları en fazla analitik düşünme ve karar verme becerileri ilişkilendirdikleri tespit edilmiştir. Bu çalışma alanda görev yapan öğretmenler için programda çok fazla açıklama getirilmeyen yaşam becerilerini nasıl kullanacaklarını görebilmeleri ve kendi uygulamalarına entegre edebilmeleri açısından faydalıdır. Bu nedenle daha fazla kazanıma yönelik benzer çalışmaların ortaya konularak öğretmenlerin uygulama noktasında karşılaştıkları sorunlar azaltılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Yaşam Becerileri, Analitik Düşünme, Yaratıcı Düşünme, Karar Verme, Girişimcilik, Takım Çalışması, İletişim

Orff Yaklaşımına Dayalı Hayat Bilgisi Dersi Etkinliklerinin Öğrencilerin Tutum ve Başarı Düzeyi Üzerindeki Etkisi

Nejat İra, Gözde Özenç İra & Aynur Geçer

ss. 270 - 287   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.16

Özet

Bu araştırmada Orff Yaklaşımına dayalı hazırlanmış hayat bilgisi dersi etkinliklerinin, ilkokul ikinci sınıf öğrencilerinin derse yönelik tutum ve başarı düzeyleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırma, 2015-2016 eğitim-öğretim yılının bahar döneminde Kocaeli’nin Gölcük ilçesindeki bir ilkokulun ikinci sınıflarında öğrenim gören deney grubunda 25 ve kontrol grubunda 24 olmak üzere toplam 49 öğrenci üzerinde kontrol gruplu öntest-sontest araştırma modeli ile uygulanmıştır. Araştırmada deney ve kontrol grupları rastgele belirlenmiştir. Öğrencilerin başarısını ölçmek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan “Hayat bilgisi Dersi Başarı Sınavı” ve derse karşı tutumlarını ölçmek amacıyla Talşık’ın (2013) hazırlamış olduğu ‘Tutum Ölçeği’ kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin istatiksel analizinde betimsel istatistikler ve bağımlı örneklem t-Testi kullanılmıştır. Deney grubunda hayat bilgisi dersleri Orff yaklaşımına dayalı etkinlikler ile uygulanmıştır. Kontrol grubunda ise öğretim programında önerilen yöntemlere bağlı kalınarak işlenmiştir. Araştırma sonucunda, Orff yaklaşımına dayalı etkinlikler ile hazırlanan hayat bilgisi derslerinin öğrencilerin derse karşı tutumları ve ders başarı düzeyleri açısından işlendiği deney grubu öğrencilerinin lehine anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır

Anahtar Kelimeler: Orff Yaklaşımı, Hayat Bilgisi Dersi, Tutum, Başarı

Özel Yetenekli Öğrencilerin e-Öykü Oluşturma Deneyimlerine Ait Görüşleri

Ayşe Alkan

ss. 288 - 300   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.17

Özet

Eğitimde bilişim teknolojilerinin kullanılması bireylere çoklu ortam oluşturmalarına, öğrenmelerinde kalıcılığı ve akademik başarıyı arttırmaya, öğrenci ilgi ve motivasyonun artmasına yardımcı olmaktadır. Özel eğitime ihtiyacı olan özel yetenekli öğrencilerin eğitimlerinde bilişim teknolojilerinin kullanımı zenginleştirilmiş bir eğitim ortamı oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu araştırmanın amacı; özel yetenekli öğrencilere zenginleştirilmiş bir eğitim ortamı sağlamak için bilişim teknolojileri dersinde “siber zorbalık” konusunun e-öykü (dijital öykü) yöntemiyle işlenmesi ve öğrencilerin e-öykü geliştirme konusunda görüşlerini almaktır. Araştırma 2018/2019 eğitim-öğretim yılında Samsun/Türkiye’de yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 15 özel yetenekli 4.sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından hazırlanan ve açık uçlu üç sorudan oluşan bir görüşme formu kullanılmıştır. Verileri analiz etmek için tanımlayıcı analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; öğrenciler e-öykü oluşturmayı zevkli, heyecanlı, ilginç ve farklı bulduklarını belirtmiştir. Özel yetenekli öğrenciler e-öykü yöntemini sözel derslerde kullanmayı daha uygun bulmuşlardır. E-öykü hazırlama sürecinde zamanı kullanma ve internet bağlantısı kopma dışında bir sıkıntı yaşamadıklarını belirtmişlerdir. Araştırmanın alanyazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bilişim teknolojisi, dijital öykü, e-öykü, özel yetenek

Kamuya Hizmet Veren Bir Kuruluşta Çalışanların Web Tabanlı Hizmet-içi Eğitime ve E-Öğrenme Materyalinin Kullanışlılığa İlişkin Görüşleri

Esin Arslan, Serpil Yalçınalp & Ümmühan Avcı

ss. 301 - 319   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.18

Özet

Bu araştırmanın amacı kamuya hizmet veren bir kuruluşta uygulanmış olan web tabanlı hizmet içi “Office 2010 Eğitimi (e-öğrenme)” programına ve kullanılan e-öğrenme materyalinin kullanışlılığına ilişkin katılımcı görüşlerini değerlendirmektir. Bu araştırmada karma araştırma yöntemlerinden yakınsak paralel desen kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini kamuya hizmet veren bir kuruluşta çalışmakta olan 41 personel oluşturmaktadır. Bu durum çalışmasında veriler 33 likert tipi sorudan oluşan “E-öğrenme Materyali Kullanışlılık Anketi” ve yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Anketten elde edilen veriler betimsel istatistikler ile görüşme formlarından elde edilen veriler ise içerik analizi ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucu; katılımcıların hizmet içi “Office 2010 Eğitimi (e-öğrenme)” programına ilişkin görüş ve önerilerinin büyük çoğunlukla olumlu olduğu, ayrıca programın sunumunda kullanılan e-öğrenme materyalini de oldukça kullanışlı buldukları belirlenmiştir. Sonuçların ışığında benzeri eğitimlerin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: e-öğrenme, web tabanlı öğrenme, uzaktan eğitim, hizmet-içi eğitim, e-öğrenme materyali, kullanışlılık

Öğretmenlerin Hizmet Öncesi Eğitim Deneyimleri: Öğretmen Yetiştirme Üzerine Bir Analiz

Mehmet Koçyiğit & Eray Eğmir

ss. 320 - 346   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.19

Özet

Nitel bir araştırma olarak tasarlanan ve yarı yapılandırılmış bir görüşme formu ile veri toplanan bu çalışmada öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimlerinin kendi deneyimleri ışığında değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimlerinde edindikleri deneyimler farklı boyutlarına odaklanılarak ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonuçları incelendiğinde genel olarak öğretmenlerin aldıkları eğitimi alan bilgisi açısından daha güçlü ancak meslek bilgisi yönünden daha eksik gördükleri sonucuna ulaşılmıştır. Mesleğe başladıklarında öğretmenlerin çoğu öğretmenlik meslek bilgisi yönünden eksiklikler hissettiğini belirtmiş, bir kısmı da hedef veli ve öğrenci kitlesini tam tanımadan mezun olduklarını belirtmiştir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu eksikliklerini tecrübe paylaşımları ve hizmet içi eğitimler yoluyla giderdiklerini beyan etmişlerdir. Öğretmenlerin büyük bir kısmı eğitim sürecinde eğitim aldıkları kurumun örtük programının ya da kurum kültürünün kendilerini öğretmenliğe tam hazırlamadığını belirtmiştir; bir kısmında ise bu konu ile ilgili bir farkındalık da oluşmamıştır.

Anahtar Kelimeler: Hizmet öncesi eğitim, öğretmen yetiştirme, öğretmenler, eğitim deneyimleri.

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Okul Dışı Öğrenmeye İlişkin Farkındalıklarının Değerlendirilmesi

Seher Yarar Kaptan & Adem Beldağ

ss. 347 - 366   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.20

Özet

Okul dışı öğrenme, alan yazında çok geniş bir anlama ve kuramsal çerçeveye sahip olmakla birlikte güncellenen öğretim programlarında da üzerinde önemle durulan konulardan biri olmuştur. Özellikle 2018 Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nın 18 özel amacından 4 tanesinde okul dışı öğrenmeye ve bu öğrenme ile edinilebilecek kazanımlara vurgu yapılmaktadır. Bununla beraber öğretim programının uygulanmasında dikkat edilecek hususlar başlığı altında da öğretmenlerin okul dışı ortamlardan yararlanması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Bu noktadan hareketle araştırmanın temel amacı sınıf öğretmeni adaylarının okul dışı öğrenmeye yönelik görüşleri doğrultusunda bir değerlendirme yapmaktır. Sınıf öğretmeni adaylarının bu konu hakkındaki fikirlerinin belirlenmesinin öğretmen adaylarının mesleğe başlamadan bir farkındalık sahibi olmaları adına ve görev yapan öğretmenlere verilecek eğitimler için ön inceleme/ihtiyaç analizi özelliği taşıyacağı düşünülmektedir. Araştırma, nitel araştırma yaklaşımına göre kurgulanmıştır. Çalışmanın veri toplama aracı araştırmacıların hazırladığı “Okul Dışı Öğrenme Görüş Formu” dur. Öğretmen adaylarının açık uçlu sorulara verdikleri cevapların analizinde ise içerik analizi ve betimsel analiz teknikleri birlikte kullanılmıştır. Araştırma 2017-2018 eğitim öğretim yılı bahar döneminde bir devlet üniversitesinde öğrenim gören sınıf öğretmeni adayları ile yürütülmüştür. Araştırmaya; 51’i kadın, 28’i erkek olmak üzere 79 gönüllü sınıf öğretmen adayı katılmıştır. Bulgular incelendiğinde, öğretmen adaylarının önemli bir kısmının okul dışı öğrenmeyi, “okulun dışında yapılan eğitim-öğretim” ve “yaparak yaşayarak ve etkili öğrenme” şeklinde tanımladıkları tespit edilmiştir. Okul dışı öğrenmenin amacını ise etkili öğretim, eğitim-öğretimde gerçekliği sağlamak ve öğrenilenleri yaşamla ilişkilendirmek olarak ifade etmişlerdir. Öğretmen adaylarından okul dışı öğrenme ortamlarına örnekler verilmesi istendiğinde ise müzeler, tarihsel alanlar ve resmi kurumlar ilk sıralarda yer almıştır. Sınıf öğretmeni adayları okul dışı öğrenme etkinliklerinin 2018 Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nda yer alan gözlem, araştırma ve empati becerilerinin geliştirilmesinde etkili olduğunu düşünürken aynı programda yer alan sevgi, saygı ve yardımseverlik değerlerinin de okul dışı öğrenme etkinlikleri ile geliştirilebileceğine inanmaktadırlar.

Anahtar Kelimeler: okul dışı öğrenme, öğretmen adayı, sınıf öğretmeni

Öğretmenlerin Eğitimde İnsansı Robot Teknolojisini Kabul Düzeyleri

Nuray Yıldırım & Süleyman Nihat Şad

ss. 367 - 397   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.21

Özet

Bu araştırmada öğretmenlerin eğitimde insansı robot teknolojisini kabul düzeylerinin belirlenmesi ve çeşitli değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmada nicel araştırma modellerinden olan temel tarama modeline dayalı ilişkisel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırma 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Tunceli il merkezinde bulunan okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki okullarda görev yapmakta olan 294 öğretmen üzerinde yapılmıştır. Araştırma verilerinin toplanması amacıyla öğretmenler için "Eğitimde İnsansı Robot Teknolojisi Kabul Ölçeği” [EİRTKÖ] geliştirilmiştir. Yirmi dört maddeden oluşan EİRTKÖ; “Algılanan Fayda”, “Algılanan Kullanım Kolaylığı”, “Algılanan Öz-Yeterlik”, “Kaygı” ve “Kullanım Niyeti” olmak üzere toplam beş faktörden oluşmaktadır. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin insansı robotların eğitimde kullanımını orta düzeyde (kararsız) kabul ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin eğitimde insansı robot teknolojisini kabul düzeylerine ilişkin görüşleri farklı değişkenler açısından incelendiğinde; cinsiyet, branş, hizmet verilen okul düzeyi ve mesleki kıdem değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. En son mezun olunan eğitim kademesi değişkenine göre ise yüksek lisans mezunu öğretmenlerin eğitimde insansı robot teknolojisini kabul düzeylerine ilişkin kullanım niyetlerinin lisans mezunu öğretmenlere göre daha yüksek olduğu, ancak bu fark için hesaplanan etki büyüklüğünün düşük olduğu gözlenmiştir. Okul türü değişkeninde ise özel okulda görev yapan öğretmenlerin eğitimde insansı robot teknolojisini kabul düzeylerine ilişkin algılanan fayda, algılanan kullanım kolaylığı ve kullanım niyetlerinin devlet okulunda görev yapan öğretmenlere göre daha yüksek olduğu, ancak bu farkın da düşük düzeyde etkiye sahip olduğu görülmüştür. 

Anahtar Kelimeler: İnsansı Robot, Teknoloji Kabul Modeli-TKM, Eğitimde insansı robot kullanımı, Öğretmen kabul düzeyi.

Türkçe Öğretmeni Adaylarının Etkili İletişim Becerileri ile Sorgulama Becerileri Arasındaki İlişkinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

Sıddık Bakır

ss. 398 - 414   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.22

Özet

Bu araştırma, Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim becerileri ile sorgulama becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılan ilişkisel tarama türünde bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini, bir devlet üniversitesinin Türkçe eğitimi ana bilim dalında 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar yarıyılında öğrenim gören Türkçe öğretmeni adayları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise basit seçkisiz örnekleme yöntemine göre belirlenmiş olan 238 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada, Buluş, Atan ve Erten Sarıkaya (2017) tarafından geliştirilen Etkili İletişim Becerileri Ölçeği ile Aldan Karademir ve Saracaloğlu (2013) tarafından geliştirilen Sorgulama Becerileri Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeklerin geçerlik analizleri kapsamında madde analizi, açımlayıcı faktör analizi ve ölçek içi korelasyon analizleri yapılmıştır. Verilerin analizinden önce verilerin normal dağılıp dağılmadığı kontrol edilmiştir. Verilerin normal dağılım göstermesinden dolayı iki grubun karşılaştırılmasında bağımsız örneklemler için t-testi, ikiden fazla grubun karşılaştırılmasında ise tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. İki sürekli değişken arasındaki ilişkinin belirlenmesinde ise Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Veri analizi sonuçlarına göre, Türkçe öğretmeni adaylarının etkili iletişim becerileri ile sorgulama becerileri arasında pozitif yönlü olumlu-anlamlı bir ilişki vardır. Çalışmada ayrıca, öğretmen adaylarının etkili iletişim ve sorgulama becerilerinin bazı değişkenler içerisinde cinsiyet ve sınıf değişkenlerine göre anlamlı farklılaşma gösterdiği tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İletişim becerileri, sorgulama becerileri, Türkçe öğretmeni adayları.

Üstün Zekalı ve Yetenekli Bireylerin Eğitimi Politikalarına Yönelik Nitel Bir Çalışma (Özel Sektör Çalışanları)

Necati Bilgiç & Ayşegül Ataman

ss. 415 - 438   |  DOI: 10.29329/mjer.2019.218.23

Özet

Bu çalışmanın amacı, üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimi konusunda eğitim programı uygulayan özel sektör çalışanlarının üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimi hakkındaki görüşlerini ortaya koymak ve üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitiminde özel sektör uygulamalarının yerinin belirlenmesidir. Bu amaç çerçevesinde çalışma grubunu üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimi alanında eğitim programı uygulayan biri üniversite ve altısı özel okul olmak üzere yedi özel okul/kurum çalışanları oluşturmaktadır. Nitel araştırma olarak desenlenen bu çalışmada araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilen katılımcı görüşlerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi sonucunda tema, kategori, frekanslar elde edilmiş ve daha sonra bazı görüşlere yer verilmiştir. Yapılan içerik analiz sonucunda elde edilen görüşler 21 tema ve 74 kategori altında toplanmıştır. Özel sektör çalışanlarının tesadüfen veya merak ederek üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitimi alanına ilgi duydukları ve üstün zekâlı ve yetenekli bireylere yönelik uygulanan eğitim programlarının Millî Eğitim Bakanlığı kazanımları ile uyumlu olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bu araştırmanın sonuçları farklılaştırma yapılarak üst düzey düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik olduğunu, öğrenci seçiminde standart testlerin yanı sıra öğretmen gözlemlerinin ve öğretmen seçiminde ise birçok etkenin önemli olduğunu göstermiştir. Ancak eğitim programlarının uygulanmasında mevzuatın uygun olmasına rağmen, özel sektörün destek görmediği, üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitiminin devlet eliyle yapılmaya çalışıldığı ortaya çıkmıştır. Devlet-özel sektör işbirliği içerisinde daha verimli çalışmaların yapılabileceği ve özel sektöründe eğitim politikalarıyla desteklenmesi gerektiği sonuçlarına ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Üstün zekalı ve yetenekli bireyler, eğitim politikaları, özel sektör, nitel araştırma.