International Association of Educators   |  ISSN: 1309-0682

Cilt 14 Sayı 32 (Haziran 2020)

Sayı Bilgileri

Issue Information

ss. i - vi   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Akıllı Telefon Kullanım Becerisi Bağlamında Okul Öncesi Öğretmenlerinin Nomofobi Eğilimlerinin İncelenmesi

Deniz Mertkan Gezgin, Nazire Burcin Hamutoglu, Uğur Başarmak & Ecem Seray Dağlı

ss. 1 - 16   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.1

Özet

Mobil teknolojilerin kullanımının yaygınlaşması ile öğretmen ve öğrencilerin iletişimi ve bilgiye erişimi açısından büyük kolaylıklar sağlanmıştır ancak içinde bulunduğumuz çağın yeni olgusu olan ve bireyler için sosyal, psikolojik, zihinsel ve fiziksel bir tehdit oluşturan nomofobi hayatımızı olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bu çalışma ile okul öncesi öğretmenlerinin nomofobi düzeylerinin mesleki görev süresi, yaş ve akıllı telefon kullanım becerisi değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Çalışma grubunu Türkiye’nin farklı illerinde görev yapan 624 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Analiz aşamasında mesleki görev süresi ve yaş değişkenlerinin kontrol edilmesi ile öğretmenlerin nomofobi düzeylerinin akıllı telefon kullanım becerisine göre anlamlı bir fark oluşturup oluşturmadığını belirlemek için ANCOVA testi uygulanmıştır. Analiz sonucunda elde edilen bulgular, uzman düzeyde akıllı telefon kullanım becerisine sahip okul öncesi öğretmenlerin nomofobi düzeylerinin, akıllı telefonlarını acemi ve orta düzeyde kullanan öğretmenlere göre yüksek düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Elde edilen bulgular, akıllı telefon kullanım becerisinin artmasının nomofobi düzeyindeki artışı da beraberinde getirebileceği riskini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Nomofobi, Teknoloji Becerisi, Okul Öncesi, Öğretmen, Yaş

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Alanında Nitel ve Karma Araştırma Yöntemleriyle Hazırlanan Çalışmaların İncelenmesi

Zafer Güney

ss. 17 - 35   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.2

Özet

Bu araştırmanın amacı, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi alanında son on dört yıl içerisinde hazırlanmış nitel ve karma yöntemli çalışmaların analizini ortaya koymaktır. Araştırma kapsamını Türkiye’nin önde gelen birçok üniversitesi tarafından (2006-2019) yılları arasında yayınlanmış nitel ve karma araştırma yöntemli makale ve tezler oluşturmaktadır. Doksanlı yılların sonlarından itibaren hızla artan karma araştırma yöntemli çalışmalar ile nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı makale ve tezlere ulusal veri tabanlarından yapılan tarama sonucunda ulaşılarak tematik açıdan incelenmiştir. Makale ve tezlerden elde edilen bulgulara göre, ulaşılabilen nitel ve karma çalışmaların otuz sekiz farklı üniversite bünyesinde gerçekleştirildiği bilgisine ulaşılmış olup bu amaç doğrultusunda ulusal veri tabanları aracılığıyla seksen yedi makale ve tez değerlendirmeye dahil edilerek incelenmiştir. Araştırma kapsamında seksen yedi makale ve tezden nitel araştırma yöntemlerinin karma araştırmalara göre daha fazla olduğu belirlenmiştir. Tez ve makaleler temel aldıkları nitel ve karma araştırmalar üzerinden, ele alınan paradigmalar, konu dağılımları, yıllara göre dağılım, kullanılan araştırma modelleri, istatistiksel teknikler, evren ve örneklem grupları, veri toplama araçları ve araştırma probleminin ifade ediliş biçimleri doğrultusunda bulgular kısmında alt başlıklara ayrılıp kategorize ve analiz edilmiş, elde edilen sonuçlar tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Eğitim Teknolojisi, Nitel Araştırma, Doküman Analizi, Karma Yöntem

Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Çevreye Yönelik Davranışlarının İncelenmesi

Serkan Timur & Mehmet Yılmaz

ss. 36 - 54   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.3

Özet

Bu araştırmanın amacı fen bilgisi öğretmen adaylarının çevreye yönelik davranışlarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesidir. Araştırmada kesitsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Türkiye’nin farklı illerinde yer alan 10 devlet üniversitesinde öğrenim gören ve seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yönetimine göre seçilmiş 586 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada Goldman, Yavetz, ve Pe’er (2006) tarafından geliştirilen, Timur ve Yılmaz (2013) tarafından Türkçeye uyarlanan “Çevreye Yönelik Davranış Ölçeği” kullanılmıştır. Çevreye Yönelik Davranış Ölçeği 20 maddeden ve beş alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.85 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada bağımsız değişkenler (cinsiyet, akademik ortalama, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi) açısından anlamlı fark olup olmadığına t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile bakılmıştır. Öğretmen adaylarının çevreye yönelik davranışları cinsiyet, baba eğitim düzeyine göre anlamlı olarak farklılaşırken, anne eğitim düzeyi ve akademik ortalamaya göre anlamlı olarak farklılaşmamaktadır. Anne ve baba eğitim düzeyinin artması öğretmen adaylarının geri dönüşüm çabalarını, çevreye daha duyarlı tüketici olmalarını olumlu yönde etkilediğinden okuryazar olmayan anne ve babalara eğitimler verilebilir.

Anahtar Kelimeler: Çevre, Davranış, Fen Bilgisi, Öğretmen Adayı

Gönüllülük Faaliyetleri Işığında “Gönüllülük” Kavramına İlişkin Derinlemesine Bir İnceleme: Yorumlayıcı Fenomenoloji

Bülent Güven, Hulusi Geçgel & Emel Kırat

ss. 55 - 77   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.4

Özet

Evrensel boyutta kapsamlı bir farkındalık alanı oluşturan gönüllülük kavramı, pek çok alanda her yaşa hitap edebilen faaliyetleri içerisinde barındırarak toplumsal yaşamda önemli bir yer tutmaktadır. Bireylerin, kavramlara ilişkin tanımlamalar yapmalarının yanında belirli bir zaman dilimi içinde uygulamalara dahil olup süreci değerlendirmeleri, onların kavrama ilişkin bakışlarını daha somut şekilde anlamamıza yardım edebilecektir. Bu düşünceden hareketle gerçekleştirilen araştırmada gönüllülük faaliyetlerine belirli zaman dilimi içerisinde katılım göstermiş ya da göstermeye devam eden bireylerin gönüllülük kavramına ilişkin bakışları, görüş ve düşünceleri derinlemesine bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Deneyimlenen olaylar ile ilişkili olan algıları inceleyebilmenin amaçlandığı bu araştırma nitel araştırma yönteminde kullanılan uygulamalardan fenomenolojik desende yürütülmüştür. Araştırmacıların araştırma sürecinde katılımcılarla etkileşim kurması sebebiyle yorumlayıcı fenomenolojiye yönelik çalışılmıştır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Öğretmenliği programında öğrenim görmekte olan ve 2017-2018 eğitim öğretim yılında T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı olan Çanakkale ilinde bulunan Gençlik Merkezi kurumunda gönüllü öğretmenlik yapmış ve araştırmaya gönüllü katılım gösteren 4 öğretmen adayı araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Odak grup görüşme tekniği ile verilerin toplanma aşamasının ardından içerik analizi ile veriler yorumlanarak bulgular halinde sunulmuştur. Elde edilen bulgulardan hareketle öğretmen adaylarının öğretmenlik ve gönüllülük alanlarında özellikle uygulama boyutuna değindikleri görülmektedir. Uygulamanın önemi hakkında belirtilen görüşlerin yanı sıra gönüllü olarak gerçekleştirilen faaliyetlerin artırılması için öneriler getirmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Gönüllülük, Gönüllü Birey, Yorumlayıcı Fenomenoloji

5-6 Yaş Çocukları için 21. Yy Becerileri Ölçeği (DAY-2):  Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Vakkas Yalçın, Ahmet Simsar & Hızır Dinler

ss. 78 - 97   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.5

Özet

Bu araştırmanın amacı, 5-6 yaş çocuklarının 21.yy becerilerine yönelik bir ölçme aracı geliştirmek, geçerlilik ve güvenilirlik sonuçlarını ortaya koymaktır. Ölçek geliştirme çalışmalarında izlenen süreç (alan yazın taranması, madde havuzunun oluşturulması, taslak ölçeği uzmanlara verilmesi, ön deneme, yapı geçerliliğinin belirlenmesi) dikkate alınarak taslak ölçeğe son biçimi verilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliğini belirlemek için 5-6 yaş grubunda 317 çocuktan elde edilen verilerle açımlayıcı ve 305 çocuktan elde edilen verilerle doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Açımlayıcı ve Doğrulayıcı analizlerin gerçekleştirilmesi için sosyal bilimlerde kullanılan SPSS ve Mplus 7 programları kullanılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçekte 33 madde kalmıştır ve bu maddeler Yaşam ve Kariyer Becerileri, Öğrenme ve Yenilik Becerileri (4Cs), Bilgi-Medya ve Teknoloji Becerileri olmak üzere üç faktör altında toplanmıştır. Yapılan doğrulayıcı analizler sonucunda, ölçeğin 33 maddeden oluştuğu doğrulayıcı faktör analizinin uyum belirteçleri olan RMSEA, CFI, TLI ve WRMSR gibi değerlerden yararlanılarak, ölçeğin kuramsal ve istatistiksel olarak uygun saptanmıştır. Güvenirliğin belirlenmesine yönelik olarak Cronbach Alpha (α) değerlerine bakıldığında ise ölçeğin  Öğrenme ve Yenilik Becerileri (4Cs) boyutu için .96,  Yaşam ve Kariyer Becerileri boyutu için .94 ve  Bilgi, Medya ve Teknoloji Becerileri boyutu için .92 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin tek boyutlu halinin Cronbach Alpha (α) scoru .97 gibi yüksek bir değer olarak hesaplanmıştır. 5-6 Yaş Çocukları için 21. Yüzyıl Becerileri ölçeğinin; 33 maddeden oluştuğu, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizinin uyum belirteçleri ile belirlenmiş, DAY-2 ölçeğinin kuramsal ve istatiksel açıdan geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: 21. yy Becerileri, 5-6 Yaş, Okul Öncesi, Erken Çocukluk Eğitimi

Suriyelilere Yönelik Tehdit Algıları: Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması

Halil Sari

ss. 98 - 115   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.6

Özet

Son yıllarda Orta Doğu’da yaşanan siyasi çalkantılar nedeniyle birçok insan ülkesinden göç etmek zorunda kalmıştır. Hiç şüphesiz yaşanan kargaşa en çok Suriye’yi etkilemiş ve milyonlarca Suriyeli ülkesini terk etmiştir. Bu göçten Suriye’ye komşu olan tüm ülkeler etkilenmiş olmakla birlikte, en fazla etkilenen ülke Türkiye olmuştur. Türkiye’deki pek çok Suriyeli sığınmacının uyum sağlama problemleri yaşadığı ve Türk toplumunun Suriyelilere yönelik tutumlarının genellikle olumsuz yönde olduğu dikkate alındığında; Türk vatandaşların Suriyelilere yönelik olumsuz tutumlarının altında yatan tehdit algılarını belirlemenin ve değiştirmeye yönelik müdahale stratejileri geliştirmenin önemli olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışma kapsamında araştırma sonuçlarına dayalı olarak, Türk toplumunun Suriyelilere yönelik olumsuz tutumlarının altında yatan tehdit algılarını değerlendirmeye yönelik bir ölçme aracı geliştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma grubu Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşmaktadır. Çalışma kapsamında iki kez veri toplanmış olup, ilk veri seti için 369, ikinci veri seti için ise 349 kişiye ulaşılmıştır. İlk veri seti ölçeğin geliştirilmesi süreçleri için (ön uygulama); ikinci veri seti ise nihai formun doğruluğunun ispatlanması için toplanmıştır. Ön uygulama için hazırlanan 26 maddelik form ile toplanan veri ile açımlayıcı faktör analizi yapılmış ve elde edilen bulgularla ölçeğin dört boyutlu olduğu anlaşılmıştır. Faktör yükü .40’ın altında olan maddeler atıldığında 19 maddelik nihai form oluşturulmuştur. Nihai form kullanılarak 349 kişiden veri toplanılmış ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. DFA analizi ölçeğin birinci düzey dört boyutlu, ikinci düzey tek boyutlu halini test etmek için ayrıca her bir boyutun da tek başına kullanılabilirliğini test etmek için yapılmıştır. Bulgulara göre ölçeğin hem birinci düzey dört boyutlu hali, hem ikinci düzey tek boyutlu hali hem de her bir alt boyutun tek başına da kullanılabileceği görülmüştür. Mevcut araştırmada Suriyelilere yönelik tehdit algıları, ekonomik tehdit, güvenlik tehdidi, çevresel tehdit ve kültürel tehdit boyutlarıyla ele alınmıştır. Elde edilen bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Suriyelilere yönelik tehdit algıları ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Suriyeliler, Tehdit Algısı, Ölçek Geliştirme

Argumentation Practice in the Context of Nuclear Power Plants

Eylem Yalçınkaya Önder & Esin Pekmez

ss. 116 - 135   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.7

Özet

This study explored pre-service science teachers’ argument quality in the context of nuclear power plants. 48 pre-service science teachers in a public university consisted of the study group of the study. The argument qualities of pre-service teachers who trained about argumentation including the Toulmin Argument Pattern (TAP) were examined. In this study, holistic single case study design, one of the qualitative research methods, was used. The data of the study were collected through both written and verbal arguments. The written and verbal argument analysis indicated that teacher candidates lacked of competency in developing scientific arguments in the context of nuclear power plants. In addition, it has been found that teacher candidates have various alternative conceptions about nuclear power plants. In general, it is striking that the quality of the arguments written in the relevant literature is quite poor. For this reason, it is important to add to the literature the studies in which written arguments are supported with verbal arguments.

Anahtar Kelimeler: Pre-Service Teachers, Argumentation, Socio-Scientific Issue, Written Arguments, Verbal Arguments

Türkiye’de Fen Bilimleri Dersi Öğretiminde Bilimsel Öyküleme Yöntemine Yönelik Yapılan Çalışmaların İçerik Analizi

Sinan Çınar & Busra Gerz

ss. 136 - 162   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.8

Özet

Son yıllarda, fen bilimleri öğretim programlarında, fen okuryazar bireyler yetiştirmenin hedeflenmesiyle birlikte sınıflarda bilimsel öyküleme yönteminin kullanılmaya başlaması dikkat çekmiştir. Bu araştırmada Türkiye’de fen bilimleri öğretiminde bilimsel öyküleme yöntemi üzerine yapılan çalışmaların genel özellikleri (yayın yılı, yazar sayısı, yayın türü) ve içerik özellikleri (hikâye türleri, amaç, yöntem, veri toplama aracı, veri toplama araçlarının sayısı, çalışma grubu, sonuç ve öneriler) açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması şeklinde desenlenmiştir. Araştırma sonucunda, çalışmaların son yıllarda genel olarak yayınlanmış olması dikkat çekicidir. Bazı araştırmalarda bilimsel öyküleme yönteminin sınıf ortamlarında uygulanması için ders kitaplarının içeriğinin geliştirildiği ve öğretim programlarıyla bütünleştirildiği görülmüştür. Ayrıca, yapılan çalışmaların çoğunda pozitif sonuçların elde edildiği, bilimsel öyküleme yönteminin fen öğretimiyle bütünleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Elde edilen sonuçlara bağlı olarak, fen derslerinde bilimsel öyküleme yöntemi kullanılarak öğrencilerin fen okuryazar bireyler olmasını sağlayan öğretim programlarının tasarlanıp uygulanabileceği söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Bilimsel Öyküleme, Betimsel Analiz, Araştırma Eğilimleri

Sınıf Öğretmenlerinin Hayat Bilgisi Öğretimi Tutumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

Barış Çetin

ss. 163 - 176   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.9

Özet

Bu araştırmada ilkokul birinci, ikinci ve üçüncü sınıfları okutan sınıf öğretmenlerinin hayat bilgisi öğretimi dersine yönelik tutumları ile cinsiyet, mesleki kıdem, okuttukları öğrenci sayılarına, görev yaptıkları il/ilçe durumuna, öğrenim durumuna göre fark olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırmanın alt amaçları doğrultusunda, tarama modellerinden kesit alma tarama model kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, Yenice, Çan, Biga ilçeleri ve Çanakkale/ Merkez ilçesinde bulunan 3 özel ve 16 devlet ilkokullarında görev yapmakta olan 131 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Sarıkaya, Özgöl ve Yılar (2017) tarafından geliştirilen “Hayat Bilgisi Öğretim Tutum Ölçeği” ve araştırmacı tarafından geliştirilen “kişisel bilgi formu” ile araştırmanın verileri toplanmıştır. Sınıf öğretmenlerininSevme, Değer verme Önemseme alt faktör tutum puanları ve hayat bilgisi öğretimi tutum genel toplam puanları cinsiyetleri, mesleki kıdemleri, okuttukları sınıf mevcudu arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Sınıf öğretmenlerininSevme” alt faktör tutum puanları görev yaptıkları yerlere göre anlamlı bir farklılık belirlenirken; “Değer verme”, “Önemseme” alt faktör tutum puanları ve hayat bilgisi öğretimi genel toplam tutum puanları görev yaptıkları yerlere göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir.

Anahtar Kelimeler: İlkokul, Hayat Bilgisi Öğretimi, Tutum

Ortaokullarda Görev Yapan Öğretmenlerin Okuldaki İletişim Engelleri İle İş Doyumları Arasındaki İlişki

Necmi Gökyer & Harun Özpolat

ss. 177 - 205   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.10

Özet

Öğretmenlerin okul paydaşlarıyla yaşamış olduğu iletişim engelleri iş doyumlarının düzeyini de etkeleyebilmektedir. Bu nedenle araştırmanın temel amacı, ortaokullarda görev yapan öğretmenlerin okuldaki iletişim engellerine ilişkin algıları ile iş doyumlarının düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Araştırmanın evrenini, 2017-2018 eğitim öğretim yılında, Elazığ merkez ve ilçelerin merkezindeki ortaokullarda görev yapan toplam 1602 branş öğretmeni oluşturmaktadır. Örneklemini ise, basit tesadüfi örnekleme yolu ile belirlenen toplam 413 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada iki veri toplama aracı kullanılmıştır.Bunlardan ilki İş Doyumu Ölçeği, ikincisi Eğitim Yönetiminde İletişim Engelleri Ölçeği (EYİEÖ)’dir.Araştırmanın iş doyumuna ilişkin bulgularından bazıları şunlardır: Öğretmenlerin iş doyumları; Yönetim-denetim, başarı, saygınlık ve tanınma ve bireyler arası ilişkiler alt boyutlarında doyumlu düzeyde iken,  ücret, öğretmenlik/işin kendisi, veli-öğrenci ilgisizliği ve ölçeğin genelinde kısmen doyumlu düzeydedir. Öğretmenlerin okuldaki iletişim engellerine ilişkin algıları, psiko-soyal engeller, teknik ve semantik engeller ve kültürel ve politik engeller alt boyutlarında ve ölçeğin genelinde katılmıyorum düzeyindedir. Okuldaki iletişim engelleri arttıkça öğretmenlerin iş doyumunun azaldığı ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: İletişim, İletişim Engelleri, İş Doyumu, Ortaokul, Öğretmen

Vocabulary size of Turkish EFL learners at the tertiary level and its’ impact on their reading and listening comprehension

Sedat Beceren

ss. 206 - 219   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.11

Özet

This study explores the relationship between vocabulary size of the Turkish EFL learners at the tertiary level and their reading and listening comprehension abilities. 60 randomly selected Turkish EFL learners enrolled in the ELT preparatory program participated in the study. The participants’ vocabulary size, which was measured by Nation and Beglar’s Vocabulary Size Test, found 5,785-word families in English. This result can be interpreted as meeting the standards of vocabulary size for undergraduate non-native students enrolled in an EMI university as they are required to have vocabulary knowledge of approximately 5000-6000-word families in English. The correlation and regression analysis processes revealed that there was a strong relationship between EFL learners’ vocabulary size and reading skills and a moderate correlation was obtained between vocabulary size and listening comprehension. The results, which were in parallel with the previous research findings, were discussed regarding the importance of vocabulary in foreign language learning and some pedagogical suggestions were provided. 

Anahtar Kelimeler: Vocabulary Size, EFL Learner, Reading Comprehension, Listening Comprehension

Geçici Eğitim Merkezlerinde Görev Yapan Suriyeli ve Türk Sınıf Öğretmenlerinin Öğretmenlik Deneyimleri Üzerine Bir Yaşam Öyküsü Araştırması

Sümeyye Evran, Martina Riedler & Mustafa Yunus Eryaman

ss. 220 - 248   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.12

Özet

Bu araştırmada geçici eğitim merkezlerinde görev yapan Türk ve Suriyeli sınıf öğretmenlerinin öğretmenlik deneyimleri üzerine bir yaşam öyküsü araştırması yapılarak öğretmenlerin geçici eğitim merkezindeki tecrübelerinin günlük yaşantılarında ve meslek hayatlarında ne gibi değişikliklere yol açtığını belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul’da Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı bir bölgede bulunan bir geçici eğitim merkezinde görevli 4 Türk, 4 Suriyeli sınıf öğretmeni oluşturmaktadır.

Çalışmada nitel araştırma desenlerinden olan Yaşam Öyküsü deseni kullanılmıştır. Araştırmada nitel araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan veri toplama tekniklerinden olan görüşme ve gözlem teknikleri uygulanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Öğretmenlere yapılan görüşmelerde geçici eğitim merkezindeki deneyimleri ve bu deneyimlerin günlük yaşantılarında ve meslek hayatlarında ne gibi değişikliklere yol açtığına dair sorular sorulmuş ve örneklendirerek cevaplamaları istenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Geçici Eğitim Merkezi, Yaşam Öyküsü, Sınıf Öğretmenleri, Entegrasyon, PICTES

6. Sınıf Fen Bilimleri Ders Kitabında Bulunan Etkinliklerin Fen Öğretim Programındaki Hedef ve Kazanımlarla İlişkisinin ve Yeterliliğinin İncelenmesi

Şendil Can & Arzu Gül Ekim

ss. 249 - 265   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.13

Özet

Çalışma, 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılında okutulan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 6. Sınıf fen bilimleri ders kitabında bulunan etkinliklerin, fen bilimleri öğretim programındaki kazanımlarla ilişkisini ve etkinliklerin yeterliliğini incelemek amacı ile gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Çalışmada Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 2016-2017 yılı 6. Sınıf fen bilimleri ders kitabında yer alan tüm etkinlikler incelenmiştir. Ders kitabında 8 ünite 4 konu alanı bulunmaktadır. Fen bilimleri dersi öğretim programında bu ünitelere ilişkin 52 kazanım ve 52 etkinlik yer almaktadır. Bu etkinliklerin kazanımlara uygunluğuna ve yeterliliğine ilişkin bir inceleme yapılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde betimsel istatistik kullanılmıştır. 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılı 6. Sınıf fen bilimleri ders kitabında yer alan etkinliklerin sayısı ile Fen Bilimleri Öğretim Programı’ndaki kazanım sayısının birbiri ile örtüştüğü görülmüştür. Ancak bu durum her kazanıma ait bir etkinlik yer aldığı anlamına gelmemektedir. Bazı kazanımlara ait birden fazla etkinlik var iken, bazı kazanımlara ait etkinliğin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. 

Anahtar Kelimeler: Fen Bilimleri, Kazanım, Etkinlik, Öğretim Programı

İran’da Türk Dillilere Türkiye Türkçesi Öğretiminde Yöntem Sorunu

Umut Başar

ss. 266 - 283   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.14

Özet

İran’da resmî dil Farsçadan sonra en çok Türkçenin konuşuru bulunmaktadır. İran Türkleri, Tahran başta olmak üzere Zencan, Hemedan, Tebriz, Erdebil ve Urmiye şehirlerinde yoğun bir şekilde yaşamaktadır. Ayrıca Türkiye Türkçesi öğrenmeye ilgi gösteren İran’daki etnik grupların başında Türkler geldiğinden söz konusu şehirlerin tamamında Türkiye Türkçesi öğretmek üzere birçok özel dil kursu mevcuttur. Fakat kalabalık nüfusu sebebiyle başkent Tahran, Türkçe öğretimi çalışmalarının en yoğun olduğu şehirdir. Fakat Tahran’da gerek Yunus Emre Enstitüsünde gerek özel dil kurslarında Fars dilli gruplarla Türk dilli gruplara aynı öğrenme ortamında, aynı öğretim materyalleri eşliğinde ve aynı yabancı dil öğretim yöntemleriyle Türkiye Türkçesi öğretilmektedir. İran Türklerinin Oğuz Dil Grubu’nun bir diyalektini konuştuğu dikkate alındığında, bu iki farklı hedef kitlenin öğretim sürecine birlikte dâhil olması birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Bilindiği üzere Türk dilli gruplara Türkiye Türkçesi öğretiminin, yabancılara Türkçe öğretiminden farklılık göstermesi gerekir. İran özelinde durum değerlendirildiğinde de Fars dilli gruplar, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenmekteyken Türk dilli gruplar, ana/birinci dilleriyle ciddi anlamda koşutluklar gösteren bir diyalekti öğrenmektedir. Doğal olarak öğretim sürecinde Türk dilliler, Fars dillilere oranla hem dil bilgisi yapılarını hem de okuma/dinleme metinlerini daha çabuk kavramakta bunun yanı sıra özellikle anlatma becerilerini daha etkili kullanmaktadır. Bu ise hem öğretici hem de öğreniciler açısından çeşitli zorluklar yaratmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, İran’da Türk dilliler açısından bir sorun teşkil eden mevcut durumun yabancı dil öğretimi yöntemi açısından incelenmesidir. Nitel bir araştırma olan çalışma, betimsel tarama modeliyle yapılandırılmış ve konunun doğal ortamında gerçekçi ve bütünsel bir biçimde ortaya koyulması için 2013-2017 yılları arasında bölgede öğretici olarak görev yapan araştırmacının gözlem ve deneyimlerine de ver verilmiştir. Bu çalışmada da İran’da Türkçe öğretiminde hedef kitlenin Türk dilli ve Fars dilli olarak ayrılmamasın öğretim sürecinde yarattığı sorunlar ortaya konulmuş, İran’da öğretim sürecinin nasıl yapılandırılması gerektiği üzerinde durulmuş ve çalışmanın sonunda konuya ilişkin çözüm önerileri sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: İran’da Türkçe Öğrenimi, Türk Dilliler, Türkiye Türkçesi, Yöntem

Matematik Dersi Öğretim Programının Matematik Öğretmenlerinin Görüşleri Açısından Analizi: Matematiksel Süreç Becerileri, Öğretim Yaklaşımları ve Ölçme-Değerlendirme Boyutu

Özgür Şen & Şeref Mirasyedioğlu

ss. 284 - 307   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.15

Özet

Bu araştırma, ilköğretim matematik öğretmenlerinin görüşlerine göre 2005 yılı matematik dersi öğretim programlarının matematiksel süreç becerileri, öğretim yaklaşımları ve ölçme-değerlendirme yaklaşımlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla çalışmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubunu belirlemede, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışmaya, Ankara ilinde görev yapan 24 ilköğretim matematik öğretmeni katılmıştır. Bu bağlamda, uzman görüşleri alınarak tasarlanan görüşme formu aracılığıyla öğretmenler ile yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır. Veriler, NVivo 10 Nitel Analiz Programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucunda, matematik öğretmenleri öğrencilerin matematiği günlük hayatla ilişkilendirme, akıl yürütme ve problem çözme becerilerinin yetersiz olduğu görüşünde oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca matematik öğretmenleri öğretim yaklaşımlarını uygulama süreçlerinde kalabalık sınıflar, zaman, müfredat yoğunluğu, lise sınavlarına hazırlık vb. sorunlarla karşılaştıkları belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Matematik Dersi Öğretim Programı, Öğretmen Görüşleri, Matematiksel Süreç Becerileri, Öğretim Yaklaşımı, Ölçme-Değerlendirme

İlkokul Öğrencilerinin Sorumluluk Algısı ve Öğrenme Deneyimleri: Fenomenolojik Bir Araştırma

Hanifi Şekerci

ss. 308 - 327   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.16

Özet

Son yıllarda değerlerin öğretimi için önemli çalışmalar yapılmaktadır. Daha önceki programlarda (1968, 1998) değerlerin örtük olarak öğretimine dönük etkinlikler varken 2005 yılında düzenlenen öğretim programlarında değerlerin öğretimine dönük kazanımlara, içeriklere ve öğrenme yaşantılarına yer verilmiştir. Söz konusu programlarda öğrencilere kazandırılması amaçlanan değerlerin biri sorumluluktur. Bu değer aynı zamanda sınıf öğretmenleri ve ilkokul öğrenci velilerinin tarafından öğrencilerin kazanmalarını istedikleri değerlerin başında gelmektedir. Bu araştırmada ilkokul öğrencilerinin sorumluluk algısı ve öğrenme deneyimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Böylelikle daha sonra yapılacak sorumluluk değerinin öğretimine çeşitli açılardan önemli yol haritasının sunulabileceği düşünülmüştür. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kullanılmıştır. Araştırmaya Diyarbakır ilinde orta ve alt sosyo ekonomik düzeyde öğrencilerin öğrenim gördüğü bir ilkokuldan 10 öğrenci katılmıştır. Katılımcıların belirlenmesinde tipik durum örneklerimi tekniğinden faydalanılmıştır. Araştırma verileri ise öğrenci resimleri ve yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Verilerin analizinde ise tematik analiz tekniğinden faydalanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre ilkokul öğrencileri sorumluluğu iş, görev ve yükümlülük olarak anlamlandırmaktadır. Bunun yanında öğrenciler sorumluluğu aile, okul ve yakın çevreden telkin ve model alma yollarıyla öğrenmektedir. Öğrenciler tarafından model olarak alınan kişiler ise çeşitli özelliklerinden ötürü örnek alınmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sorumluluk, İlkokul Öğrencileri, Sorumluluk Eğitimi

Eğitim Bilişim Ağı (Eba) Sisteminde Yer Alan Müzik Eğitimi Derslerine Yönelik Öğretmen Görüşleri

Ayça Avcı

ss. 328 - 353   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.17

Özet

EBA, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından kurulan, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin ücretsiz bir şekilde kullanımlarına açılan çevrimiçi bir eğitim platformudur. EBA’nın kullanımı arttıkça EBA’yı konu alan araştırmalarda da artış görülmektedir. Ancak bu artışın yanında EBA’da yer alan müzik eğitimine yönelik henüz bir araştırmanın olmadığı tespit edilmiştir. Alanyazındaki bu boşluğun doldurulması amacı ile EBA’daki müzik derslerinin müzik öğretmenleri tarafından değerlendirildiği bu araştırmanın yapılmasına ihtiyacı duyulmuştur. Böylece müzik disiplini EBA alanında bu çalışma ile ilk kez ele alınmıştır Yapılan araştırma nitel bir araştırmadır ve durum çalışması desen türü kullanılmıştır. Araştırmaya katılan müzik öğretmenlerinin görüşlerine Google Docs altyapısıyla hazırlanan form aracılığıyla gönderilerin anket formu ile ulaşılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi tekniği ile incelenmiş ve sonuçlar ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen olumlu sonuçlara göre EBA’nın pekiştirme imkanı sunduğu, etkin katılımla başarıyı arttırdığı, uygulama dışında teorik açından ders ile paralel içerikler sunduğu, çocuklara motivasyon ve özgüven kazandırıp moral verdiği, kültürel katkı sağladığı, eğitici ve eğlendirici olduğu ve akılda kalıcı içerikleri bulunduğu ortaya çıkmıştır. Olumsuz sonuçlara bakıldığında, EBA sisteminin teori ve pratikte, etkileşimde, materyal ve kaynakta, senkronizasyonda, dikkat çekmede ve uygulamada (icrada) eksik olduğu sonuçları tespit edilmiştir. Bunun dışında müfredatı da beklenilen oradan desteklemediği ortaya çıkmıştır. Bir başka açıdan müzik öğretmenlerinin ifade ettiği eksiklikler şöyledir: videolar, şarkı notaları, enstrüman görselleri, müzik defteri portalı, çalgı çalma, şarkı söyleme, aile ile ritim çalışmaları, görüntü kalitesi, ses kalitesi, oyunlar, canlı dersler, dikkat çekici ve eğlendirici ders içerikleri, ozan kültürü, Türk halk müziği kültürü ve dünya müziği kültürü açısından EBA’nın eksik olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: EBA, Müzik, Eğitim, Öğretmen, Ders

Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi

Nudar Yurtsever & D. Esra Angın

ss. 354 - 368   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.18

Özet

Toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumların oluşmasında toplumsallaşma süreci etkilidir. Bu süreçte bireyin çevresi önemli bir değişkendir. Toplumsallaşma sürecinde çocuklar ile etkileşim kuracak olmaları açısından okul öncesi öğretmen adaylarının nasıl bir tutum belirledikleri önemlidir. Bu önem doğrultusunda çalışma okul öncesi öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Tarama modeli kullanılarak yapılan bu çalışma Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan tabakalı amaçsal örnekleme yöntemiyle seçilmiş birinci ve dördüncü sınıfta öğrenim görmekte olan toplam 165 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak “Sosyodemografik Özellikler Formu” ve Zeyneloğlu (2008) tarafından geliştirilmiş olan “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Mann- Whitney U ve Kruskal- Wallis testleri kullanılmıştır. Araştırma bulguları incelendiğinde, öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarında üniversiteye başlayıncaya kadar ikamet ettiği yer ve baba eğitim durumu değişkenleri açısından fark yokken, cinsiyet, sınıf ve anne eğitim durumu değişkenleri açısından anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet Rolü, Öğretmen Adayı

Beden Eğitimi Zümre Öğretmenlerinin İşbirliği Düzeyinin Belirlenmesi: Bir Karma Yöntem Araştırması

Ahmet Enes Sağın, Mehmet Güllü & Sinan Uğraş

ss. 369 - 388   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.19

Özet

Bu araştırmada beden eğitimi zümre öğretmenlerinin işbirliği düzeyinin belirlenmesi, beden eğitimi zümre öğretmenlerinin birbirleriyle olan yüksek ve düşük işbirliği düzeyinin sebeplerinin irdelenmesi ve bu duruma neden olan faktörlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Karma yöntem desenlerinden açıklayıcı desenin kullanıldığı araştırmada ilk olarak nicel boyutunda örneklem olarak Gaziantep ilinde görev yapmakta olan 125 beden eğitimi öğretmeni alınmıştır. Araştırmanın nitel boyutunu ise aşırı veya aykırı durum örneklemesi kullanılarak 125 öğretmenden nicel verileri sonucunda işbirliği düzey puanı en yüksek ve en düşük olan 10 beden eğitimi öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada nicel veri toplama aracı olarak Clark’ın geliştirdiği “Takım Çalışması” adlı ölçeğin geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılarak Çelebi, Vuranok, Turgut (2016) tarafından Türkçeye uyarlanan hali kullanılmıştır. Nitel verilerin toplanması için ise yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın nicel kısmında beden eğitimi öğretmenlerinin işbirliği düzeylerinin genel olarak yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin işbirliği düzeylerinin yüksek çıkmasına rağmen araştırmanın nitel kısmında öğretmenlerin işbirliği düzeylerini olumsuz yönde etkileyebilecek birçok etkenin olduğu ortaya çıkmıştır. Okuldaki zümre sayısının fazla olması, özellikle kalabalık okullarda beden eğitimi öğretmenlerinin malzeme ve saha kullanımına özen göstermemesi, Evrak işlerinin sadece belirli öğretmenlere yüklenmesi, öğretmenlerin sorumluluk duygusu ve işini sevme boyutunda sıkıntıların olması gibi etmenlerin beden eğitimi öğretmenlerinin işbirliği düzeyini olumsuz yönde etkilediği gözlemlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Öğretmen İşbirliği, Beden Eğitimi Öğretmeni, Zümre Öğretmenleri

Özel Yetenekli Öğrencilerin Oyunlaştırma Sürecinde Tercih Ettikleri Oyuncu Tiplerinin Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Serkan Demir & Yavuz Yaman

ss. 389 - 402   |  DOI: 10.29329/mjer.2020.258.20

Özet

Bu araştırmada özel yetenekli öğrencilerin oyunlaştırma sürecinde oyuncu/kullanıcı tiplerini çeşitli değişkenler açısından tespit edilmesi amaçlanmıştır. Tarama modellerinden genel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılı İstanbul İlinde yer alan Bilim ve Sanat Merkezinde öğrenim gören 202 Özel Yetenekli Öğrenciler oluşturmaktadır. AraştırmadaTondello ve diğerleri (2016) tarafından hazırlanan ve Akgün ve Topal (2018) tarafından Türkçeye uyarlanan “Oyunlaştırma için Oyuncu Tipleri Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda özel yetenekli kız öğrencilerin oyunlaştırma sürecinde en çok başaranlar tipini seçtikleri tespit edilmiştir. Bununla birlikte özel yetenekli kız öğrencilerin sosyalleşenler ve özgür ruhlar tipini diğer oyuncu tiplerine oranla daha çok tercih ettikleri sonucuna verilmiştir. Ayrıca elde edilen bulgular doğrultusunda özel yetenekli erkek öğrencilerinde özel yetenekli kız öğrenciler gibi oyunlaştırma sürecinde başaranlar stilini tercih ettikleri ve aynı zamanda sosyalleşenler ile özgür ruhlar stilini tipini tercih ettikleri sonucuna varılmıştır. Araştırmaya katılan 10 , 11, 12 ve 13 yaşındaki özel yetenekli öğrencilerin en çok başaranlar tipini seçtikleri tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Özel Yetenekli, Oyunlaştırma, Oyuncu Tipleri