International Association of Educators   |  ISSN: 1309-0682

Cilt 16 Sayı 42 (Aralık 2022)

Sayı Bilgileri

Issue Information

ss. i - vi   |  DOI: 10.29329/mjer.2022.541

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Çocuklar İçin Oyun ve Duygu Ölçeği (ODÖ-Ç): Türkçeye Uyarlama, Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Mert Ayrancı & M. Kemal Aydın

ss. 1 - 17   |  DOI: 10.29329/mjer.2022.541.1

Özet

Bu çalışmada, çocukların oynadıkları oyunlar sonrasında yaşadıkları duygu yoğunluğunu ve duygusal deneyimlerini belirlemek için geliştirilmiş olan “Games and Emotions Scale for Children (GES-C)” ölçeğinin Türkçeye uyarlanması amaçlanmıştır. Tarama modeli ile desenlenen bu çalışmada, 8-12 yaş arası toplam 179 çocuktan veri toplanmıştır. Dilsel eşdeğerliği sağlamak için uzman görüşleri alınmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. Uyarlanan ölçeğin psikometrik özelliklerini belirlemek için, madde korelasyonları, madde ayırt ediciliği ve iç tutarlılık katsayıları hesaplanmıştır. Güvenirlik ve geçerlilik analizleri sonrasında 9 maddeden oluşan ölçeğin iç tutarlılık değerleri, pozitif duyguları içeren birinci faktör için α =.81; beş maddeden oluşan ve negatif duyguları içeren ikinci faktör için ise α =.76 olarak hesaplanmıştır. Psikometrik değerlerin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan DFA sonucu ortaya çıkan uyum indeksleri incelendiğinde AFA neticesinde önerilen iki faktörlü yapının doğrulandığı ve veri setiyle kabul edilebilir uyum gösterdiği ortaya konmuştur. Sonuç olarak, çalışma sonucu ortaya konan ODÖ-Ç-TR ölçme aracının, oyunlaştırılmış öğrenme ortamlarında 8-12 yaş arası çocukların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerini inceleyen araştırmacılara, uygulayıcılara ve öğretmenlere çocukların öğrenme ve oyun etkinlikleri sonrasında duygu yoğunluğu ve yaşadıkları duygusal deneyimlerini belirlemede katkı sağlayıcı niteliktedir.

Anahtar Kelimeler: Oyun, Duygu durum, Duyuşsal Beceriler, Oyun ve Duygu Ölçeği

Analysis of English Language Teaching Programmes Course Syllabus at ELT Departments in Turkey

Kürşat Cesur & Zeynep Özekinci

ss. 18 - 31   |  DOI: 10.29329/mjer.2022.541.2

Özet

In Turkey, foreign language teaching has been one of the most popular education subjects. Of its importance and given credits, English is Turkey's main compulsory foreign language. Therefore, the domains and characteristics of English Language Teaching Programmes (ELTPs) have a vital role in education programmes. This study aims to find the most preferred topics in English Language Teaching programmes course syllabi in English language teaching departments of 58 state universities. The study follows a qualitative research method and adopts a document analysis. In this regard, 58 state universities’ education programmes were analysed, and 91 topics were listed. These 91 topics were reduced to 35 because of having the same content with different titles. Then these 35 topics were listed, and their frequency tables were constructed. The findings of the study show that the most preferred topics are the teacher competencies, historical development and learning outcomes of ELTPs. Meanwhile, the least preferred ones are foreign language teaching in today’s school curriculum, system thinking and instructional design, and learner strategy training.

Anahtar Kelimeler: English Language Teaching Programmes, Curriculum, Syllabus.

Klinik Danışmanlık Modeli Bağlamında Uygulama Öğretmenleri

Gülçin Saraçoğlu & Handan Kocabatmaz

ss. 32 - 65   |  DOI: 10.29329/mjer.2022.541.3

Özet

Bu çalışmada öğretmen adaylarının görüşlerinden hareketle Klinik Danışmanlık Modeli (KDM) kapsamında “Öğretmenlik Uygulaması Danışmanlığı” eğitimi alan uygulama öğretmenlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Pedagojik formasyon sertifika programına katılan ve öğretmenlik uygulaması dersi alan 293 öğretmen adayı çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri “Okul ve Uygulama Öğretmeni Değerlendirme Formu” ile toplanmıştır. Yapılan analiz sonucunda uygulama öğretmenlerinin öğretmen adayının mesleki gelişimlerine yönelik olumlu katkıları, olumsuz etkileri, uygulama öğretmeninin sorumluluklarına ilişkin gösterdiği davranışlar ve öğrencilere gösterdiği davranışlara ilişkin çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Temaların altındaki kodlar ağırlıklı görüşlere göre sıralanmıştır. Uygulama öğretmenlerinin öğretmen adayının mesleki gelişimlerine yönelik olumlu katkıları: Planlama, öğretim süreci, sınıf yönetimi, iletişim ve değerlendirme teması altında toplanmıştır. Olumsuz etkileri: Öğretim sürecinde yetersizlik ve sınıf yönetiminde yetersizlik temaları altında toplanırken; Uygulama öğretmeninin sorumluluklarına ilişkin gösterdiği davranışlar yeterli ve yetersiz telaları altında toplanmıştır. Son olarak uygulama öğretmeninin öğrencilere gösterdiği olumlu ve olumsuz davranışlar teması oluşturulmuştur. Çalışmada uygulama öğretmenlerinin adaylara farklı yöntem ve teknikleri deneme, öğretim materyali kullanma, ölçme değerlendirme yapma ve sınıf dışı okul görev ve sorumlulukları hakkında rehberlik etmede yetersiz kaldıkları bulgularına ulaşılmıştır. Bununla birlikte uygulama öğretmenlerinin adaylara zamanı etkili kullanma, öğrenciler arasındaki farkları fark edebilme, akıcı bir şekilde ders sunumu yapma, anlatılanlarla günlük yaşamla bağlantı kurma, sınıf yönetimi ve etkili iletişim için örnek olduğu ve adaylara neler yapabileceklerini öğrettikleri anlaşılmaktadır. Öğretmenlik uygulaması dersine ilişkin ulaşılan olumsuz sonuçlara rağmen, Klinik Öğretmenlik Modelinin uygulanmasının öğretmen adaylarının mesleki gelişimine önemli katkı sağladığı görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Klinik Danışmanlık, Uygulama Öğretmeni, Öğretmen Adayı, Öğretmenlik Uygulaması

Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Sanat İlgileri İle Stresle Başa Çıkma Tarzları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Şeyda Alıcı & Orhan Taşkesen

ss. 66 - 79   |  DOI: 10.29329/mjer.2022.541.4

Özet

Bu araştırmada, Eğitim Fakültesi öğrencilerinin sanat ilgilerini ve stresle başa çıkma tarzlarını ölçmek, sanat ilgileri ile stres ile başa çıkma tarzları arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesinin farklı bölümlerinde 2018-2019 yılında öğrenim görmekte olan 532 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklemin seçiminde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden“İlişkisel Tarama Yöntemi” kullanılmıştır. Sanat ilgisi ve Stresle başa çıkma tarzları ilişkisini test edebilmek için Pearson Korelasyon testi, Cinsiyete göre sanat ilgisi ve stresle başa çıkma tarzları ilişkisi farkını test edebilmek için ise ilişkisiz örneklemler t- testi uygulanmıştır. Araştırmada Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğrencilerinin Sanat İlgisi düzeylerinin anlamlı şekilde yüksek olduğu ve cinsiyete göre kız öğrencilerin sanat ilgisi düzeyleri erkek öğrencilere göre anlamlı bir şekilde yüksek olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Ayrıca Sanat eğitimi alan anabilim dallarının Stresle Başa Çıkma düzeylerinin de anlamlı olarak yüksek olduğu ve Sanat İlgisi ve Stresle Başa Çıkma Tarzları puanları arasında orta düzeyde pozitif ve anlamlı ilişki olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Sanat eğitimi alan öğrencilerin sanat ilgisi ölçeği puanlarının anlamlı olarak yüksek çıkması normal bir sonuç olarak değerlendirilmiştir. Aynı öğrencilerin stresle başa çıkma düzeylerinin yüksek çıkması ise manidar bir sonuçtur. Sanat ilgisi ve stresle başa çıkma arasında orta düzeyde de olsa bir ilişkinin olması, sanat eğitiminin stresle ilgili ortam ve çalışmalarda etkisinin olabileceğini göstermiştir. Araştırmanın uygulamalı ve nitel olarak modellenmesi durumunda sanat etkinliklerinin stresle başa çıkma üzerindeki etkisi ölçülebilir. Ayrıca araştırmanın sonuçları neticesinde diğer Anabilim dalı ve bölüm öğrencilerinin de faydalanacağı sanat etkinlikleri planlanması önerilebilir.

Anahtar Kelimeler: Güzel Sanatlar Eğitimi, Sanat ilgisi, Stres, Stresle Başa Çıkma Tarzları